Günümüzde herkesin en büyük korkularından biri “reddedilme” hissi ya da duygusu oldu. Çoğu kişi reddedilme korkusu nedeniyle, toplum içerisinde kendini kabul ettirememe kaygısı yaşıyor. Reddedilme sonrası yaşanacak acı sebebiyle de, toplum içerisinde çekingen kalan bireyler doğuyor.
Sevgiliniz, eşiniz, arkadaşınız ya da aileniz… Kim tarafından olursa olsun reddedilmek, uzmanlara göre insana bir acı veriyor ve insanlar bu acıyı yaşamamak için isteklerini yerine getiremiyor. Reddedilme kaygısı sebebiyle sevdiğini söylememek ya da iş başvurusu yapamamak listenin başında yer alıyor…
Uzmanlara göre, bireylerin reddedilme acısını çekmelerinin sebebi, bu durumun beyin tarafından fiziksel bir acı şeklinde algılanmasından kaynaklanıyor. Bu durumda bireyler, toplum içerisinde daha pasif kalmayı tercih ediyor.
Uzmanlar, reddedilme duygusuna kapılan kişilerde kalp kaslarının zayıfladığını, stres hormonlarının artış gösterdiğini de tespit etti. Kortizol ve adrenalin gibi stres hormonu sayılan hormonlar, bağışıklık sistemini yavaşlatarak sinirli yapınızı ortaya çıkarıyor. Bu durumda reddedilme sonrasında daha tartışmacı bir ruh haline bürünüyorsunuz.
Yaşanılan stres sonucunda uzmanlar, reddedilme yaşayan bireylerde uykusuzluk ve hızlanan kalp atışları da tespit etmiş. Çünkü beyninizde oluşan stres, geçmişte yaşadığınız olayları hatırlamanıza sebep oluyor ve geleceğe kaygı dolu bakmanızı sağlıyor. Tüm bunların sonucunda uyku problemi yaşanıyor.
İnsanın reddedilme sonrası psikolojisinde, yetersizlik duygusunun hakim olduğunu belirten uzmanlar, bireylerin bu dönem içerisinde “bir modele göre bireyleşme” süreci yaşadığını belirtiyor. Bu süreçte kendinize duyduğunuz özgüveni kaybediyorsunuz.
Neden İşe Alınmadınız?
Karşınızdaki insanın neden böyle bir karar verdiğine dair ince ayrıntılarla düşünmek, zihinsel yorgunluğa da sebep oluyor. Neden sizi sizin sevdiğiniz gibi sevmedi ya da neden işe alınmadınız? Bu durumu sürekli olarak düşünmek, depresyona girmenize bile sebep olabiliyor.
Davranış Bilimcisi ve İlişki Koçu Clarissa Silva, herkesin kendi yarattığı bir anlatıcısı olduğunu ifade ediyor. Reddedilme duygusu içerisindeyken ya da bu süreçteyken kişinin o anlatıcıyı kaybettiğini belirtiyor. Bu durumdan kurtulmak için insanların hayatlarında mutlaka bir B planı yapması gerekiyor.
Duygusal olarak reddedilmek, bireylerde “ihanet” duygusunu ön plana çıkarıyor. Karşınızdaki insanla duymuş olduğunuz yakınlık sonucunda reddedilme yaşamanız, onun tarafından kandırıldığınızı ya da ihanete uğradığınızı düşünmenize sebep oluyor. Bu durumda hem kendinize hem karşınızdaki kişiye güveninizi kaybediyorsunuz.
Sahte gerçeklik yaşamanıza sebep olduğu için reddedilme süreci oldukça sancılı geçebiliyor. Çünkü insan kendisini tekrardan toplum içerisinde aktif bir şekilde sokmak istiyor. Bu durumda çevresinde görmüş olduğu olayları taklit etmeye başlıyor. Bu durum kişinin benliğini yitirmesine sebep oluyor.
İlişki uzmanlarına göre kişinin benliğini, özgüvenini ve cesaretini yitirmesi, fiziksel bir acıyla eş değer olarak algılanıyor. Bu durumdan kurtulmanın tek yolu ise her zaman için bir B planına sahip olmak. Hayatınızdaki insan sizi reddetmese bile bir gün ölebileceği için her şeye karşı hazırlıklı olmak gerekiyor.