Sabah erken kalkanlar, zaman karmaşası yaşayanlar, işe gitmek için acele edenler için kahvaltı yapmak çoğu zaman bir lüks olabiliyor. Sabah uyanıp meşhur klasik Türk kahvaltılarını hazırlamak, kahvaltı sofralarında keyifli zamanlar geçirmek için çoğumuzun vakti yok. Ancak hem millet olarak kahvaltıya düşkünlüğümüz hem de uzmanlar tarafından sabah öğünlerinin atlanmaması konusunda yapılan uyarılar hepimizin aklını çeliyor. Peki sabahları kahvaltı yapmaya vaktimiz olmayınca neler yiyoruz?
Çoğumuzun vakitsizlikten dolayı ilk tercihi hazır gıdalara yönelmek oluyor. Evden aceleyle çıktığımız zaman yöneldiğimiz ilk yer simit ve poğaça dükkanları oluyor. Kendisini biraz daha şımartmak isteyenler ise pastaneleri tercih ediyorlar. Çoğu işlenmiş gıdaya göre masum gibi görünen hamur işleri sağlığımızı nasıl etkiliyor biliyor muyuz?
Boşa Kalori Aldığınızı Biliyor Musunuz?
Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı tarafından yapılan değerlendirmelerde sabahları hepimizin severek tükettiği simit ve poğaçalar hakkında bilinmeyenler gün yüzüne çıktı. Her sabah kahvaltısında simit ve poğaçaya yer verenlere seslenen ünlü diyetisyen ‘Bu besinlerin değerlerine baktığımız zaman neredeyse hiç olmadığını görebiliriz. Hızla sindirildikleri için yeniden hızlı bir şekilde acıkma sağlar. Yüksek oranda glisemik endeks barındırıyor. Bu durum kan şekerinin hızla yükselmesine neden oluyor. Sürekli yorgun hissedenlerin beslenme düzenini gözden geçirmelerini öneririz. Her sabah simit ve poğaça tüketmek boşa alınan kalorilerden başka bir şey değildir’ ifadelerini kullandı.
İşlenmiş ürünler ya da basit karbonhidratlar olarak geçen besinlerin tüketilmesi bir süre sonra vücutta çeşitli tepkimelere yol açıyor. Sabah öğününü atlamamak için tükettiğimiz pek çok rafine ürün aslında vücudumuz için büyük bir kayıp olarak değerlendirilebilir. Karbonhidratlar bir süre sonra iştah hormonunu tetiklediği için kan şekerinin ve glisemik endeks değerlerinin yükselmesini sağlıyor. Günlük hayatımızda hangimiz kendimizi çok sağlıklı ve enerjik hissediyoruz ki? İş hayatında ya da sosyal hayatımızda yaşadığımız yorgunluklar, sağlık sorunları ve çeşitli dengesizlikler beslenmemizi gözden geçirmemiz için bize bir ipucu olabilir…
Masum Görünüyor Ama Bağımlılık Yapabilir!
Yüksek oranda karbonhidrat ve şeker tüketimi vücutta bulunan damarlarda daralmaya sebep olabilir. Damar daralmaları ise direkt olarak beyni ve kalbi etkiliyor. Yapılan bilimsel araştırmalarda karbonhidrat tüketimi fazla olanların kalp hastalığı risklerinin 2 3 kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştur.
Eğlence amaçlı kullanılan ve bir süre sonra bağımlılık yapan uyuşturucu maddelerle aynı işlevi gören karbonhidratlar ve şekerler bir süre sonra vücutta bağımlılığa sebep oluyor. Beyinde depamin hormonunun salgılanmasını sağlayan bu maddeler bağımlılığa eğilimi olan insanları sinsice ele geçiriliyor. Günümüzde şeker bağımlısı olan insanların ne kadar fazla olduğunu biliyor musunuz? Bağışıklık sistemini en başından etkileyen bu maddeler vücudu sinsice ele geçirdikten sonra kötü huylu kanser hücrelerini besliyor. Kanser hücrelerinin en büyük dostu olan şeker ve karbonhidrat, günümüzde bu kötü hastalıkla mücadele etmek zorunda kalan insan sayısını rekor seviyeye ulaştırdı. Daha sağlıklı, bilinçli ve kontrollü beslenme ile ömrünüze ömür katmak hiç de zor değil!