Dünyanın sahip olduğu şekil, iklim koşulları, evrim, küresel ısınma gibi pek çok konuda bilimin varlığının ısrarla inkar edilmesine neden olan etkenler hakkında araştırmalar yapıldı.
Bilim, her geçen gün daha çok bilgi ve keşfe şahit olmaya devam ediyor. Buna rağmen bilginin en kolay ulaşılabildiği bu dönemde, cehaletin ve cehalet ile beraber gelen manasız cesaretin yok olmasına neden olacağı düşüncesi de her gün biraz daha boşa çıkıyor.
O İnsanlarda En Az Diğerleri Kadar Bilgili ve Bilimle İlgili…
Bir grup psikoloğun yapmış olduğu araştırma, merak edilen pek çok konuya açıklık getirdi. Bu açıklama sayesinde bilim kabul edilmeme nedeni olarak görülen bilgi ve eğitimin aslında bu konu ile hiç alakalı olamadığı ortaya çıkmış oldu. Öte yandan bu araştırma evrim, dünyanın şekli, aşı güvenliği gibi en basit konulardaki bilimse açıklamaları bile kabul etmeyen bazı insanların, aslında en az diğerleri gibi bilimle alakadar olduğunu, üstelik eğitim seviyesinin de iyi denebilecek bir seviyede olduğunu gözler önüne serdi.
Orean Üniversitesi’nden Troy Campbell tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, insanların kendi görüşlerini destekledikleri zamanlarda gerek olayları, gerekse konuları doğru olarak izah etmeye çalıştıkları, kendileri ile karşı görüşe sahip olanların ise direkt olarak inkar etmedikleri ifade edildi. Fakat ele alınan konu ile pek alakası olmayan konuların öne sürüldüğü de dile getirildi.
Zıt Görüşlü İnsanlar Bilimi Dürtüklüyor
Yale Üniversitesinden Dan Kahan ise açıklamalarında, iklim koşullarından nükleer enerjiye ve hatta silah kontrolü yasalarının etkilerine varana kadar pek çok sosyal risk ile alakalı çatışmalar başladığında, karşı bir görüşe sahip olan insanların bilimi dürtüklemeye başladığını ifade etti.
Marjinal Olma Çabaları da Bu Konunun Dikkat Çeken Faktörlerinden Biri
Tüm bunların yanı sıra tabi ki ön yargı kadar insanların öğrenme konusunda tembel oluşunun da, bu mücadelede en önemli etkenlerden biri olduğu düşünülüyor. Marjinal bir görüntü vermeye çalışarak, toplumda yer edinme ve kendini kabul ettirme çabasının da bu durumun faktörlerinden biri olarak gösteriliyor. Örneğin; dünyanın sahip olduğu şekil ile alakalı olarak en fazla 1 – 2 saatlik bir araştırma yaparak gerekli bilgiyi elde edebilmek mümkün iken, 2 dakikada “dünya düzdür” deyip işin içinden çıkmak ve kendini anında marjinal olduğu düşünülen azınlığın içerisinde bulmak daha basit ve daha dikkat çekici olarak görülüyor.
Ne Yazık Ki İnsanlar Bir Koala Kadar Tembel…
Meseleyi özetlemek gerekirse, bilim açısından kişinin herhangi bir meselede bilgi sahibi olması ile bilgi sahibi olduğunu sanılması arasındaki fark, ne yazık ki bazı insanların pek umursadığı bir mesele değil. Bilginin daha kolay erişilebilir olmasına rağmen, insanların bir koala kadar tembel ve üşengeç olması, aynı zamanda kendini değersiz hissetmesi, bu gibi problemleri de yanında getiriyor.