Herkes başarılı liderlerin etrafındaki kişilerin nasıl olduğunu merak eder. Başarı hikayelerinin bir parçasını da arkadaşlarımız yani sosyal çevremiz oluşturur. Sosyal çevremiz içerisindeki insanlar, kararlarımızı ve düşüncelerimizi etkiler. Örneğin bir arkadaşınızla alışverişe gittiğinizi düşünün. Üzerinize bir pantolon denediniz ve arkadaşınız size yakışmadığını söyledi. Biraz inceleyince kendinizi, siz de yakışmadığını fark ettiniz. Yine de o pantolonu satın alır mıydınız? İşte tam olarak da sosyal çevrenin etkisi bu alanda ortaya çıkar.
Başarılı liderler çevrelerinde başkalarına da örnek olabilecek kişilerin yanlarında olmasını ister. Bu kişilerin kendilerine de örnek olacağını düşünürler. Kendilerinden herhangi bir konuda daha üstün gördükleri insanların yanında olmasını isterler. Bu isteğin temelinde kendilerini geliştirmek ve ilerletmek vardır. İyi bir lider çevresinin de iyi görünmesini ister ve başkalarına örnek olan kişiler, çevrelerinde iyi izlenim bırakır.
İyi ve başarılı kişilerin olması gerektiği kadar çevrenizde tam tersi karaktere sahip bireylerin de olması gerekir. Ne yapmamanız gerektiğini öğrenmeniz için, bu kişilere ihtiyacınız vardır. Ne yapacağınızı bilmek önemlidir fakat bundan da önemlisi ne yapmamanız gerektiğini de bilmektir. Kendinizi tanımak, deneyim elde etmek bir tek elde ettiğiniz başarılarla gerçekleşmez. Kimi zaman çevrenizdeki insanların başarısız oldukları noktaları ve hatalarını görerek de başarı ve deneyim elde edebilirsiniz.
Başarılı liderler çevresinde mutlaka kendilerini cesaretlendiren ve teşvik eden kişilerin olmasını ister. Kimi zaman cesaret denilen his, bir anda bir insanın sizi motive etmesiyle gelir. Örneğin, patronunuzdan terfi ya da maaşınıza zam isteyeceksiniz fakat bir türlü bu teklifi sunamıyor, çekiniyorsunuz. Ofis arkadaşınız sizinle konuşarak, bu konuda sizi desteklediğini ve hakkınız olduğunu, bir an evvel patronunuzla konuşmanız gerektiğini, teklifinizin reddedilmeyeceğini söylerse, kendinizi patronunuzun odası önünde bulabilirsiniz.
Cesaretlendiren kişiler haricinde, kendileriyle konuşacak insanlara da ihtiyaç duyarlar. Bu kişilere iş yaşamında “Mentee” ya da “Mentor” denmektedir. Türkçe karşılığı olarak “Danışman” da denebilir. Sorunlarla karşı karşıya kalındığında sizi dinleyen birine ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu durumda ufkunuz açılır, farklı bakış açılarıyla sizi yorumlayan kişileri görerek eksik ve güçlü yönlerinizi keşfedebilirsiniz. Bir problem hakkında, farklı bakış açısını görmek, problemin çözümüne dair farklı çözüm yolları bulmak demektir. Eğer etkili ve başarılı bir lider olmak istiyorsanız çevrenizde mutlaka sizi dinleyen ve sorunlarınıza çözüm bulmak isteyen kişiler olmalıdır.
Liderlerin en büyük sırrı, kendileri için edindikleri ilham kaynaklarıdır. Bu kişi ölmüş bile olsa, çevrenizde ya da içinizde o kişinin varlığını hissetmeniz sizi sürekli olarak motive edecek bir unsurdur. Bu kişiyi gözü pek, güçlü ve stratejik kararlar alabilen, dürüst, korku duygusundan yoksun ve girişimci ruha sahip biri olarak görmelisiniz. Eğer bu özelliklere sahip birini tanıyorsanız, o kişiyi çevrenizden ayırmamalısınız. Çünkü bir karar alırken kendisine güvenen birini görmeniz, sizin de zaman içerisinde kendinize güvenmenizi, özgüven ve öz saygı elde etmenizi sağlar. Tıpkı Richard Branson gibi…