İş yaşamına dahil edilen ve iş yaşamındaki güçlerini arttıran kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Tıpkı erkekler gibi, kadınlar da aynı saat aralıklarında, aynı şartlar altında çalışma hayatında yer alıyor. Kadınların iş hayatına dahil olmasıyla birlikte yöneticiler de “eşitlik” sağlanabilmesi için yönetim modellerine bazı değişiklikler getirebiliyor. Kadınların eşit ücret, eşit hak ve benzeri pek çok isteğiyle oluşan bu yönetim modelleri, günümüz şirketlerini oluşturuyor.
Beklentiler Karşılanmalı
Başarılı bir yöneticinin iş yaşamındaki kadını destekleyebilmesi için öncelikle tüm çalışanlarının temel ihtiyaçlarını, beklentilerini karşılamayı öğrenmesi gerekiyor. Marka Liderliği Uzmanı ve Fusion kitabının yazarı olan Denise Lee Yohn bu durumu şöyle ifade ediyor:
“Aydınlanmış işverenler, çalışanlarının temel ihtiyaçlarını karşılamanın ötesine geçiyor. Aydınlanmış işverenler, kurumun amacı ve değerleri ile kişisel olarak önemli olan ihtiyaçları birleştirerek, çalışanlar ile anlamlı ilişkiler kurar ve çabalarını marka ile aynı hizaya getirir.”
Kadınların ve erkeklerin aynı çalışma ortamı içerisindeyken karşılaştığı en büyük problemlerden biri, temel ihtiyaçlarının karşılanmaması… Şirket değerlerinin, kültürlerinin ve amaçlarının kişisel ihtiyaçları her yönden tatmin edebiliyor olması gerekir. Çalışanların “eşitlik” esasında ihtiyaçlarını karşılayabilen şirket sayısı günümüzde oldukça azdır. Bu konuda en iyi örnek AirBnb şirketidir.
Carrie Bobb, Carrie Bobb & Co Başkanı Soul Cycle, DryBar ve Sephora gibi kadın odaklı markalar ile çalışan bir emlak firmasını yöneten profesyonel iş kadınlarından biri olarak günümüzde yer alıyor. Cycle ise bu konuda, işverenlerin en değerli varlığı olarak çalışanlarını görmesini gerektiğini öneriyor. Yaratılan işin anlamlı olması için bu anlamın çalışanlar tarafından da bilinmesi gerektiğini savunuyor.
“ Son derece zor durumlarda veya bir krizin ortasında, empati kurmak çok önemlidir. Çalışanlar duyulmak ve anlaşılmak istiyor.” diyor.
Fikirler Önemsenmeli
İş hayatında yer alan kadınların karşılaştığı bir diğer problem ise “dinlenmemek” ya da “önemsenmemek” olarak yer alıyor. FOX kanalında yer alan sporların bugünkü ve eski tarihleriyle nasl bir yaşam tarzı sunduğunu anlatan muhabir Jenna Wolfe
“23 yıl boyunca televizyonda çalıştım, bunların çoğu erkek egemen bir alanda spor spikeriydi. En mutlu çalıştığım insanlar saygı duyduğum, saygı duyulduğum ve değer verildiğim zamanları yaratan insanlardı. Bana ihtiyacın olduğunu, beni istediğini ve bir fark yarattığımı bilmek istiyorum. Bana fikrimi sor, içerik toplantılarına oturmama izin ver, fikirlerimi dinle ve aslında büyümemize yardımcı olacakları uygulayacağını göster. Benim için, her gün bir spor ofisine gelen ve iyi hazırlanmış ve iyi hazırlanmış bir kadın olarak, birlikte çalıştığım insanların saygısını benimsemekten daha mutlu eden hiçbir şey yok.” diyor.
İş yaşamındaki kadınlar, anlaşılmak, bilinmek, istenmek ve saygı duyulmasını bekleniyor. Özellikle erkek egemen toplumlar içerisinde çalışan kadınlar, iş hayatında kendilerine saygı duyulmaması ya da patronlarının onları anlamaması (anlamak istememesi) sebebiyle, kariyer yaşamlarından vazgeçebiliyor. Bu durumun ötesine geçilmesini sağlayacak tek şey ise “empati” kurmak. Saygı, güven ve sağlam iletişim çerçevesinde oluşturulan her şirket, günümüzde büyük performansların, başarıların sahibi oluyor.
İş yaşamına katılan herkes, projelerde, görevlerde ya da fikir alımı söz konusu olduğunda (vb. diğer iş ortamı durum ve olaylarında), o iş yerine “dahil edildiğini” bilmek ister. Kadın ya da erkek fark etmeksizin her çalışanın, çalıştığı şirkete ya da işletmeye karşı bir “aidiyet/sahiplenme” duygusu hissetmesi ve bu konuda Abraham Maslow tarafından oluşturulan “İhtiyaçlar Hiyerarşisi” kuramını hatırlamak da gerekir. Kişi ait olduğunu hissetmediği bir yerde, istediği başarıya, verimliliğe ya da performansa ulaşamaz. İnsan yaşamının temelinde, ihtiyaçları arasında “aidiyet” duygusu barınır ve bu duygu beslenmediği takdirde, nasıl ki çiçek beslenemediğinde solarsa, çalışan da günden güne verimliliğini ve performansını yitirir.