Sosyal medya hayatımızın bir parçası haline geldi. Akıllı telefonların bir lüksten daha çok ihtiyaç halini almasının ardından, günümüzde sosyal medya kullanmayan kimse neredeyse kalmadı. Hayatımızın büyük bir kısmını kaplayan sosyal medyanın sizi ve psikolojinizi nasıl etkilediğini biliyor musunuz?
Tüketim alışkanlıkları, değişen zaman içerisinde sürekli bir farklılık yaşıyor. Hayatımıza giren olaylar, materyaller ya da hisler sürekli bir değişim içerisinde. Bazıları kalıcı haline gelirken bazıları da hayatımızdan hızla geçip gidiyor. Bazen benzer şeyler hayatımızın bir parçası haline gelebiliyor. İnternet bir dönem bilgisayarlarla birlikte hayatımıza girmişti. Ardından hayatımızda kalıcı hale geldi ve günlük yaşamımızın bir parçası haline geldi.
Cep telefonları teknolojik gelişime ayak uydurarak farklı bir hal aldı. Ardından sosyal medyanın hayatımıza yerleşmesine neden oldu. Telefonlar insanları dünyaya bağlayan bir köprü görevi görmeye başladı. Günümüzde bedensel anlamda bir organımız gibi gördüğümüz bu durum bizim için neredeyse zorunluluk halini aldı.
Siz sosyal medya kullanıyor musunuz? Hangi sosyal ağlar sizin için vazgeçilmez? Her şeyden önemlisi bu noktada sosyal medyada neler yapmaktan keyif alıyorsunuz? Akıllı telefonların artık herkese ulaşmasından sonra sosyal medya bir alışkanlık halini aldı. Bu sayede insanlar birbirlerine her yerde her dakika ulaşabiliyorlar. Artık sosyalleşmek için sokağa çıkmaya ve bu noktada aktiviteler gerçekleştirmeye gerek yok. Cep telefonu sayesinde, sosyal medyada sosyalleşmek mümkün. Artık hafta sonları planlanan buluşmalar yerine, cep telefonu aracılığıyla bir yana kaydırarak yapılan sosyal buluşmalar çok daha etkili olmaya başladı. Sanal gerçeklik sayesinde herkes kendini daha özgür ve daha cesur hissetmeye başladı. Bu durum duyguları ve ilişkilerin gerçekliklerini azalttığı için bazı sorunlara neden olabiliyor.
Sosyal Medya Gerçeklik Algımızı Değiştirdi!
Arkadaş edinmek, sosyalleşmek ve çeşitli sosyal ortamlarda kendini kanıtlamak herkes için çok mümkün değil. Bazılarımız arkadaş edinmek ve bunu sosyal yaşama taşımak konusunda becerikliyken, bazılarımız için sosyal fobi denilen olgu hayatlarını olumsuz etkileyebilir. Sosyal medya bu durumda herkes için sosyalleşmenin kolay bir yolunu bulmuş gibi görünüyor. Kendi içinde bulunduğu sosyal ortamdan mutlu olmayan pek çok kişi kendilerini sosyal medya araçları sayesinde tatmin edebiliyorlar.
Sosyal medyada insanlar doyum noktasına ulaştıkları için gerçek yaşamı görmezden gelebiliyorlar. Böylece gerçek arkadaşlıklar, sokakta yapılan buluşmalar ve gerçek hisler yerini sanal bir gerçekliğe bırakmış durumda. Eskiden insanlar yaşadıkları tartışmalar, fikir ayrılıkları ve duygu eksiklikleri gibi sebepler nedeniyle panik duygusu yaşarlardı. Şimdilerde telefonun şarjının bitmesi, elektriğin kesilmesi gibi durumlar karşısında insanların panik duygusunu hissettiklerini görebiliyoruz.
Sosyal medya doğru kullanıldığı zaman son derece faydalı. Yeni insanlarla tanışmak, dünyadaki haberlerden haberdar olmak, eski tanıdıklarımızı bulmak ve farklı paylaşımlara tanık olmak… Pek çok şekilde fayda sağlayabileceğimiz sosyal medyadan zarar görmek de mümkün. Sosyal bir araç olmaktan çok hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak görmek tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Gerçeklik ile sanal gerçeklik arasındaki sınırların doğru şekilde çizilmemesi, çeşitli bağımlılıklara neden olabilir. Bunalım sebebi olarak görülebilecek sosyal medya, ruhsal hastalıklara neden olabilir. Sosyal medya üzerinde geçirilen zamanın doğru hesaplanamaması halinde, yaşamın büyük bir kısmını ele geçirebilir. Bu alışkanlıklar bir süre sonra kişide bağımlılığa neden olabilir. Bağımlılıkların ne kadar tehlikeli olduğunu söylememize gerek yok değil mi? Sosyal medya son derece faydalı olabilecekken, doğru şekilde kullanılmaması halinde kişiye ruhsal anlamda zarar verebilir.