Toplum olarak yapmadığımız, bizlere 50 kiloluk bir odun torbasını taşımak kadar zor gelen şey, saygı duymaktır fakat kendimize karşı… İnsan kendisinde saygı duymadığı bir konuda başkasına da saygı duymaz. Hepimizin gerek sosyal gerek iş yaşamı açısından özel bir hayatı olduğunu kabul etmemiz gerekir. Hepimiz özel duygulara, özel düşüncelere sahibiz ve hepimiz bu dünyada tekiz. Eşimiz, benzerimiz yok. O halde kendimize neden saygı duymayız? Başkalarından bize saygı duymasını beklemek kolaydır. Kimileri bu saygıyı korkuyla kazanır kimisi gerçekten asalet dolu ve itibar sahibi olduğu için. Fakat önemli olan bir şey sayesinde saygı kazanmak değil, saygı duyulacak bir insan olmaktır. Bunun sırrı da kişinin kendisine saygı duymasından geçer.
Özsaygı Nedir?
En basit tanımı ile özsaygı, kişinin kendisine duyduğu saygıdır. İnsanın kendisine saygı duyabilmesi için öncelikle kendisini sevmesi, kendisine dikkat etmesi, kendisine güvenmesi ve kendisine minnet duyması gerekir. Eğer kendini sevmiyorsan, kendinde saygı duyabilecek bir şey bulamıyorsun demektir. Kendine güvenmiyorsan, insanların sen de saygı duyabileceği bir nokta olmadığını düşünüyorsun demektir. Bu döngü ne yazık ki bu şekilde uzayıp gider…
Eğer kendinize karşı saygı duymuyorsanız, bir başka insanın da gerek hayatına gerek kendisine karşı saygı duymanız oldukça zordur. İkili ilişkilerin temelinde sevgi yoktur. Temelinde saygı ve güven vardır. Saygı ve güven olursa, sevgi de oluşacaktır. Genellikle insanlar sevgi olursa saygı ve güven olacağını düşünür fakat sevginin de kuralı saygıdır. Çünkü hiç kimse saygı duymadığı bir şeye duygusal olarak bir şey beslemez.
Özsaygıya sahip olmamak oldukça çeşitlidir. Örneğin zeki biri olduğunuzu düşünelim. İş yerinde de zekanız ile takdir görüyorsunuz. Fakat yine sizin gibi zeki olan birini gördüğünüz zaman kendinizi o kişinin zekası ile kıyaslıyor ve kendi kendinizi aşağılıyor, üstelik toplum içinde de kendinizi yerici konuşmalar yapıyorsanız kendinize saygı duymuyorsunuz demektir.
Kilolu olabilirsiniz. İnsanların sizinle ve kilonuzla ilgili espriler yapmasına izin veriyorsanız, yine kendinize saygı duymuyorsunuz demektir. Siz, siz olduğunuz için özelsiniz. Zekanızın olması ya da kilolarınızın fazla olması ile değil… Nasılsanız, insanlar sizi öyle kabul etmelidir. Kabul etmeyenlerle de aynı yolda yürümemelisiniz.
Eğer kendinize karşı saygınızda problem olduğunu düşünüyorsanız, şu adımları takip etmelisiniz:
- Her ne hata yapmış olursanız olun, pişmanlıklarınız mutlaka olacaktır. Kendinizi iyisiyle, kötüsüyle, yanlışı ya da doğrusuyla kabul edin. Dört dörtlük olmak zorunda değilsiniz. Kendinizi her özelliğiniz, karakteriniz, yaşadıklarınız ile kabul edin ve sevin.
- Başka insanlara değil kendinize verdiğiniz sözleri tutmayı öğrenin. Her sabah erken kalkmak için kendinize söz veriyorsanız, bu sözü tutun. Kendinize verdiğiniz sözleri tutmak, kendinizi değerli görmektir.
- Bir hata yapıyorsanız ve haksız olduğunuzu biliyorsanız, hatalarınızı görmezden gelmeyin. Üstünü kapatmaya çalışın. Hatanız dolayısıyla karşılaşacağınız tepkilere karşı hazırlıklı olun ve gerekiyorsa üzülün. Hatanızın bedelini bir şekilde ödeyin ama bir daha da o hatayı tekrarlamayın.
- Eksik yönleriniz ya da hatalı davranışlarınızı düşünürken, yani kendinizi eleştirirken fazlasıyla acımasız olmayın. Unutmayın ki hiçbir bebek düşmeden yürümeyi, dizini yaralamadan koşmayı öğrenmez.
- Hayatınızı siz yaşıyorsunuz. Karar alırken, ki bu karar bir elbise tercihi bile olsa, başkasından onay beklemeyin. Yapmak mı istiyorsunuz? Yapın. Kendinizi hiçbir şeyden mahrum etmemeyi öğrenin.