Hayatımızdaki her şeyin, bir şeyin yansıması olduğunu düşündünüz mü? Türkçe karşılığı olarak bu duruma “Aynalama” denmektedir. Yani konuştuğumuz, gördüğümüz, duyduğumuz, dinlediğimiz ya da sevindiğimiz her şey, çevremizde ya da içimizde olan bir şeylerin yansımasıdır. Eğer bir şeye kızıyorsak, kendi içimizde kızdığımız noktalar var demektir. Yaşadığımız her duygu, kendi içimizdeki duygulardan kaynaklanır. Daha da basit bir şekilde anlatmak gerekirse hissettiğimiz her şey, gösterdiğimiz her şeydir.
Herkes Kendinin Yansıması Kadardır
İyi ya da kötü fark etmeksizin yaşanılan tüm duygular, hissedilen tüm düşünceler ve yahut gerçekleştirilen tüm hayaller vb. geçmişte ve geleceğimizde bizlere kendimiz tarafından yansıtılanları kapsar. Bir şeyi görür, inceler ve gözlemleriz. Bu gözlemle esnasında kendimizi sorgular, bulunduğumuz konumu fark etmeye çalışırız. İşte tam da bu noktada olayın, duygunun ya da düşüncenin içinde kendi yansımamızı buluruz. Dolayısıyla herkes, kendi yansıması kadar mutlu ya da mutsuz olur.
Kendi yansımanızı görmek için farkındalık yaratmak önemlidir. Hayatınızda farkındalık yaratarak ilerlemek, bakış açılarınızı da geliştirir. Kendinize farklı yönlerden dışardan bir göz ile bakabildiğiniz vakit, yansımanızdaki eksikleri ya da sorunları da tamamladığınız gündür. Çünkü, bir insan yansımasında neyi görüyor ise o şekilde davranacaktır.
Aynalama Her Yerde Karşımıza Çıkıyor
Özellikle çevremizdeki insanların aynalama (yansıma) konusunda bizler üzerinde büyük bir etkisi olduğunu kabul etmek gerekir. İnsan bazı noktalarda kişisel değil, çevresel kararlar almak zorundadır. Bu kararlar, kişiliğimiz üzerinde etkili olacaktır. Dolayısıyla, içinizi gösterirken çevrenizdeki etkileri de göstermiş olursunuz. Örneğin, babanız ile yaptığınız bir konuşma içerisinde rahatsız olduğunuz konu çok mantıklı ve iyi bir şekilde bahsediliyorsa bu durumu kabullenme olasılığınız daha yüksektir. Çünkü insan kendi dışındaki herkes ile iyi geçinmek isteyen bir varlıktır. Dolayısıyla herkes sadece yansıtabildiği, çevresinden gördüklerini aktarabildiği kadardır.
Bu noktada uygulanması gereken en büyük püf nokta, sizi yoran, bunaltan veya hayatınızda zorluklar yaratan konular, kişiler, duygular, durumlar ya da düşüncelerdir. Hemen şu an da mutlu olmak istiyorsanız, kendi içinizde farkındalık yaratmanız gerekir. Bu farkındalık, yaşamınızı ve kendinizi anlamanız içindir. Eğer yaşamınız ya da kendiniz hakkında farkındalık yaratamıyorsanız, yansımanızı da göremezsiniz.
Doğru bir yansıma için aynaya ihtiyacınız olmadığının da farkında olmalısınız. Kendinizi görmek için bakmanız gereken ilk yer ayna değil, zihninizdir. Zihninizin içerisini ne kadar görebiliyorsunuz? Doğruyu ve yanlışı ne kadar ayırt edebiliyorsunuz? Karanlık ve aydınlık arasındaki farkı biliyor musunuz? Daha da önemlisi yaşamınızın kıymetini ne kadar biliyorsunuz? Bu ve benzeri soruları cevapladığınızda, “Acaba ben nasıl biriyim?” sorusuna da cevap bulmak demektir. Bulduğunuz cevap sizi farklı yollara götürse de edeceğiniz seyahatte yansımanızı bulmak, hayatınıza anlam katmaktır.