“Alışır her insan, alışır zamanla kırılıp incinmeye… Çünkü olağan yıkılıp, yıkılıp yeniden ayağa kalkmak!” – Uğur Aykut Gürel / Fatma Sezen Yıldırım
Gerçekten de insanoğlu her şeye alışıyor. Yalnızlığa, mutluluğa, yüz üstü bırakılmaya, susmaya, susmamaya ve daha birçok şeye. Zaman bazen ilaç gibi geliyor, bazen zamansa zehir gibi. Bir de kötü alışkanlıklar var tabii… Bizi engelleyen ve farkında bile olmadan kendimizi düşürdüğümüz durumlar. Kurtulmak için uğraş versek de kurtulamayabiliriz.
Bunun nedeni aslında bizim bir parçamız olmadığı halde bizimle olan şeylerdir. Yani bizden bizi almaya çalışmak gibidir. Bu da işleri karmaşık hale sokar. Bu çelişkili duruma sizi neyin soktuğunu bulmanız ilk adımınız olmalıdır. Bilmediğimiz şeyleri düzeltmeyiz. Tabii bir noktada ters giden bir şeyler olduğunu da kabul etmemiz de gerekiyor. Bu kötü olarak nitelendirdiğimiz alışkanlıklardan kurtulmak istiyorsanız, hayatınızdaki yerini de keşfetmeniz şart.
Geçmişte Yaşama Alışkanlığı
Eğer geçişte yaşıyorsanız, zaten anı kaçırıyorsunuzdur. Bu da en kötü alışkanlıklardan biridir. Geçmiş yaşanmış ve bitmiş olmasına rağmen, yaptığımız hataları düşünürüz bazen. Acaba bir şeyleri farklı yapsaydık hayatımızın nasıl olacağına dair kafa yorarız. Aslında sadece kendimizi yorarız. Bir de geçmişte yaşadığımız güzel günlerde takılı kalma durumu var. Bu da gelecekteki güzel günleri ve şu an yaşayabileceğimiz daha güzel şeyleri kaçırmamıza neden oluyor. Bunu aslında hepimiz biliyoruz. Aradığınız her neyse, geçmişte takılı kalarak ya da yaşayarak onu bulamazsınız.
Geçmiş, analiz yaparak geleceği güzelleştirmek içindir. Bu nedenle geçmişin sizi esir etmesine izin vermeyin. Çünkü hayat devam ediyor!
Kolay Yolu Seçme Alışkanlığı
Hayat kolay değil ve hiçbir zaman da kolay olmadı. İstediğimiz şeyler uğruna mücadele etmemiz gerekiyor.Çünkü bir şeylere ulaşmak için mücadele şart. Armut pişerek ağzınıza düşmeyecek. Bu yüzden kolay yolu şeçmemelisiniz. Herkesin hayatında bin bir çeşit engel vardır. Engellerin yanından geçmek kolaydır. Ancak bin engelin bininin de yan tarafı boş olmayabilir. Bu da daha önce defalarca öğrenme fırsatı bulduğunuz şeyleri hiç deneyimlememeniz anlamına gelir.
Son engelden sonra hayatınız düzene girecekken siz bunca zaman kaçtınız ve kola yolu şeçtiniz. Aslında ilk on engelde deneyimleyip sonrasında üzerinden sanki yanından geçer gibi geçmek de var. Sizce hangisi daha çabuk mutluluğa ulaşmanızı sağlar? Kolay yola çığ gibidir. Her seçiminizde daha da büyür ve sizi ezip geçer. Bu yüzden kolay yolu seçmektense zor yolda başarılı olmalısınız. İnanın zor şeyler sonrası yaşadığınız mutluluğu daha fazla hissedeceksiniz.
Yanlış İnsanlarla Bağ Kurma Alışkanlığı
Çevremizde bizi çok mutlu eden ya da mutluluğun yanından bile geçmeyen insanlar var. Bu insanlar daima çevremizdeler ve bize yarardan çok zarar verirler. Geçmişte iyi ve güzel günler geçirmiş olmak onlarla hayatımızın sonuna kadar devam etme zorunluluğu yaratmıyor aslında. Ama maalesef böyle düşünüyoruz. Olumsuz insanlar gün içinde tek kelime ile bile sizi demoralize edebilirler. Etrafınıza bir bakın, sizin de çevreniz de bu gibi insanlar var mı?
Sizi karamsarlık girdabına sokan, heyecan ve isteklerinizi küçümseyen hatta mutluluğunuza sürekli ket vuran insanları görüyor musunuz? Bu gibi arkadaşlar yerine hayattan keyif alan ve mücadeleci insanlarla iletişim kurmalısınız. Gerçekten de insan en yakınında bulunan 5 kişinin ortalaması kadardır.
Mükemmel Olma Çabası ve Ardındaki Alışkanlık
Herkes mükemmel olmak istiyor ama kimse mükemmel değil. Hiç fark ettiniz mi? Neyi daha güzel, daha iyi, daha kusursuz yapmaya çalışsak elimize yüzümüze bulaştı. Mükemmele ulaşmaya çalışmak çoğu zaman gereksiz enerji kaybından başka bir şey değildir. Fırsatları kaçırmanıza ve değerli vaktinizin boşa gitmesine neden olur. En iyisini yapmak için mücadele etmek, kendiniz geliştirmek zaten yeteri kadar iyi değil mi? Mükemmelliğin sınırı sizin elinizde, gözünüzde, dilinizde. Bırakın o size gelsin.
Kin Tutma Alışkanlığı
Hiç anlamadım ve anlayabileceğimi de düşünmüyorum. İnsanların size olan davranışları zaten kalitesizliğinin göstergesi değil mi? Neden kalitesi o kadar olan bir insana sinirleniyorsunuz? Yanlış insanlarla bağ kurmuş olabilir misiniz çünkü onlar zaten kötü! Birini size yaptığı davranıştan dolayı affediyor olmak sizi benliğinizden ayırmaz. Aksine sizinle bütünleşir. Birine karşı kin, öfke ya da nefret beslemeniz sadece size yük olur. Değersiz insanlara ederinden fazla değer vermiş ve hayatınıza dahil etmiş olursunuz. Bu da hayatınızda kendi oluşturduğunuz bir engeldir. Şimdi bu engelinde üstesinden gelme vakti!