İkili ilişkilerimiz içerisinde yaşamış olduğumuz problemlerden biri: kabullenmek… Bir insanı olduğu gibi kabullenmek, hepimizi zorluyor. Özellikle farklı kültürlerden, coğrafyadan, aile yapılarından, şartlardan geldiğimiz zaman, daha çok baskı kuruyoruz. İstiyoruz ki bize tamamen uyum sağlasın. Tamamen bize göre hareket etsin ve istediklerimiz doğrultusunda bir ilişki yürütülsün. Fakat ne yazık ki öyle olmuyor.
İlk etapta herkes birbirine uyumlu davranmak istese de verilen özveri ve fedakarlıklar gözde büyüyor. Oysa yapılması gereken şey, kabullenmek. İlişkinin en başındayken insanlar birbirlerini olduğu gibi kabullenmeye başlasa, aile mahkemelerinin önü uzun kuyruklar ile dolmazdı.
Nitekim, bunu bir tek aşka ya da evliliğe de yormamak gerekiyor. Arkadaşlık ve aile ilişkilerimizde de en çok düştüğümüz konulardan biri ne yazık ki bu. Bir insanı ilk haliyle sevebilmek fazlasıyla cesaret istiyor ve buna yalnızca yüreğini gerçekten ortaya koyabilenler başarabiliyor. Çünkü zor olan kabullenmek ve basit olan ise değiştirmeye çalışmak…
Kabullenmemek İlişkileri Yıpratıyor
Kendinize şu soruyu sormayı denemelisiniz, “Ben mükemmel miyim?” ya da “Ben dört dörtlük bir insan mıyım?”. Bu soruyu kendime her defasında sorarım ve her defasında da cevabım “Hayır” olur. Mükemmel ve dört dörtlük bir insan değilim. Ayşe, Ali, Fatma ya da bir başkası da değil. Ben, hatalarım ve eksik yönlerim ile benim. Bir başkası da aynı şekilde öyle… O zaman, neden birini değiştirme mücadelesi vermeliyim?
Birini değiştirmek istiyorsanız, önce o insanın değişim hakkında ne düşündüğünü bilmelisiniz. Hiç kimse kendi rızası olmadan değişim göstermez. Bir insan değişmek istemiyorsa, değiştiremezsiniz. O insan yalnızca kendisini değiştirmek istediği için değişir. İkili ilişkilerdeki en büyük hata da buradan kaynaklanır. Birini değiştirdiğinizi sanarak böbürlenirsiniz fakat değişimi o insan istemiştir. Dolayısıyla sadece kendinizi kandırırsınız.
Zaman içerisinde değiştirdiğinizi sandığınız insan aynı hataları, eksiklikleri yapmaya başladığında problemleriniz de büyümeye devam eder. Bu problemler büyüdükçe tartışmalar artıyor, mesafeler büyüyor. İki insan arasındaki mesafe, iki şehir arasındaki mesafeden daha fazla olabiliyor.
Kabullenmek de İlişkileri Yıpratıyor
Bir insanı olduğu gibi kabullenmek konusunu yanlış anlayanlar da mevcut… Size yalan söyleniyor ise kabullenmemeniz gerekiyor. Bir kez yalan söyleniyorsa tarafınıza, defalarca söylenecek demektir ve bu tekrar ettikçe, bu durumu kabullenmiş olmanız yalnızca sizi yaralayacaktır. İlişkiniz size yara veriyor ise kabullenmemelisiniz. Çünkü bu sadece iki tarafı da yıpratacaktır ve bu yıpranmanın temel sebebi ise şüpheler, kuruntular ve takıntılar olacaktır.
Dolayısıyla bir insanı kabullenirken bazı noktalara dikkat etmelisiniz. Hassas çizgileriniz aşılıyor, karşınızdaki insan size yalan söylüyor, sizi yoruyor, içten içe tükendiğinizi hissediyor ve artık kendinizle mücadele etmek zorunda kalıyorsanız, o insan size zarar veriyor demektir. Uğradığınız zarar ile ziyan olmadan önce buna bir dur demelisiniz.