Hepimizin en büyük kırgınlarının ardında olması gerekenden fazla beklenti vardır. İnsan ilişkileri her ne kadar basit olsa da bazı durumlarda beklentilerle zorlaştırırız. Bir yemekten beklentinizin karnınızın doymasıdır ve bazen bir tabak yemek yetmez açlığınızı bastırmanıza.
Sevdiğiniz tüm insanlardan da türlü türlü beklentiler içerisine girebilirsiniz. Kimisi fazlasıyla karşılarken, kimisi fazlasıyla eksik kalır. Her iki durumda da zarar gören siz olursunuz. Bu durum için gerekli deneyime de sahip olmanız gerekiyor maalesef. Çünkü insanoğlu canı yanmadan, kalbi kırılmadan, gönlü burkulmadan öğrenemiyor pek çok şeyi.
Beklenti Kişiden Kişiye Değişir
Hiçbirimizin hayatında daha fazla hayal kırıklığına yer yokken, ne kadar da çok hayal kırıklıkları yaşıyoruz her gün. Önüne geçmek istiyoruz ama ir türlü beceremiyoruz. Zaman zaman tökezlesek bile tekrar, tekrar ve tekrar ayağa kalkıyoruz. Zaten bu süreç bizim, diğer insanlardan beklentilerimizi zayıflatacak bir güçte ancak biz “belki farklı olur”a inanıp bir beklenti içine girebiliyoruz.
Aslında herkes birilerine güvenmek ve gideceği yolda kendine destek arıyor. Doğamız gereği bu durum oldukça normalken, ilişkiler bu durumları karmaşık hale getirebiliyor. Her yeni bir beklenti mutlu edeceği yerde mutsuzluğa yaklaştırıyor bizi. Yeri geliyor insan kendi kendinin bile beklentisini karşılayamıyor. Mutlu olmak senin zaten ellerindeyken, başkasına bırakmak da en büyük yanlış oluyor. Beklentilerimizi azaltarak yaşamayı öğrenmenin yanı sıra yönetebilmeyi de öğrenmemiz gerekiyor.
Fedakarlık yaparsan fedakarlık, iyilik yaparsan iyilik görürsün. Nitekim her şey karşılıklıdır. İnsanlar hayatları boyunca verdiklerini almaya, aldıklarını da vermeye çalışır. Ancak bunun dengesi beklentiler ile değişiklik gösterir.
Karnınız acıktığında bir elma yerseniz sizi tamamen doyurmasını bekleyemezsiniz. Elma doyurabilir ancak bu da açlık durumunuz ile doğru orantıdadır. Yani sizin elmadan, sizi ne kadar doyurmasını bekliyorsanız diğer yiyeceklerin de doyum oranı belirlidir. Açlığınızı gidermek ile tok olmak arasında nasıl dağlar kadar fark varsa, insanda da böyledir işte.
Bazılarına sofralar kurarsınız ancak bir elma gibidir, bazıları ise siz ona elma vermenize rağmen size sofralar kurabilir.
Ne Çok Ne de Az Beklenti
İşler her zaman istediğiniz gibi gitmeyebilir. Direkt olarak sizin elinizde olmayan her şey diğer insanların inisiyatifine kalır. Bu nedenle kimden, neyi beklediğinize dikkat etmeniz gerekiyor. Aslında her şeyin sizin elinizde olduğunu atlamamanız ve diğer insanların inisiyatifine kalmamanız yeterlidir. Kendinizi onların esaretinden kurtarın ve özgür kılın. Bu sayede beklentilerinizi olması gereken seviyeye çekebilir, tostun çok aç olduğunuz zaman sizi doyurmayacağını öğrenirsiniz.
Aynı şekilde sizden beklentileri olan insanlar da olacaktır. Onlarında kendilerini özgürleştirmeleri zaman alacaktır. Nasıl siz karşılığını göremediğiniz beklentilere kapılıyorsanız, onlar için de geçerli. Onların sizden beklentilerini de kendi elinizi alın. Her zaman net şeyler daha iyidir. Mutluluğu ne siz başkalarında arayın, ne de onların sizde aramalarına izin verin. Dengeyi kurabilmek için küçük bir adım yeterli olur kimi zaman. Beklentilerin sınırını çizerek adımınızı atın.