Mutluluğunuzu hiç bir başkasının gözünde gördünüz mü? İlla ki görmüşsünüzdür. Peki ya, mutluluğa sebep siz oldunuz mu? Tabii ki oldunuz peki, o an neler hissettiğinizi hatırlıyor musunuz?
Hatırlamıyorsanız önemli değil ama hatırlıyorsanız bunu neden daha sık yapmıyorsunuz? Mutluluğa sebep olacak tonlarca sebep varken, biz seçici davranıyoruz. Direkt olarak bizim mutluluğumuza odaklanıyoruz. Aslında pek çok yönden dolaylı olarak da mutlu olmak mümkün.
Her zamanki gibi bahaneler üretmeye başlayabilirsiniz. Bu çok normal, çünkü çoğumuz ya yorulduk mutluluk peşinde koşmaktan ya da armudun pişip ağzımıza düşmesini bekliyoruz.
Mutluluğa Çıkan En Kolay Yol: Hediyeler
Kim hediye alınca mutlu olmaz? Evet, olmayanlar var. Bir başkasından hediye beklerken, istemediğinden hediye alanlar. Çok fazla hediye aldığı için mahcup olanlar. Beklediği hediyeyi alamayanlar. Hediyeyi beğenmeyeler gibi gibi. Ben de diyorum ki, beklemeyin. Siz hediyeler verip şaşırtın insanları.
Hediye vermek, insanı zenginleştirmekle kalmayıp, yaratıcılığı arttırır. Estetik duygular kazandırması da cabası. Kitap alın mesela, bilgiyi çoğaltın. Tıkanırsanız hediye konusunda, yaratıcılığınızı konuşturun. Kararsız kalın ama en kullanışlısını, ömürlüğü seçebilmeyi öğrenin.
“Ben hiç beceremiyorum hediye almayı.” diyenler de vardır mutlaka. Alın elinize bir kalem ve kağıt, alabileceğiniz hediyeleri yazın. Aslıdan tahmin ettiğinizden bile çoktur hediyeler. Verdiğiniz zamansa sevdiklerinize, başka hiçbir yerde yaşayamayacağınız mutluluğu hissedeceksiniz. Daha önce yaşadığınız duyguyu tekrar yaşayacak ve daha güzellerini hissedeceksiniz.
Birini mutlu etmekten daha güzel bir yol bilmiyorum. Sizi iyi hissettirmesi dışında, onun mutsuzluklarına da çözüm olursunuz belki.
Hiç hediye vermeden hep almak olmaz tabii ki. Size hediye gelmiyorsa, belki siz vermediğiniz içindir. Hak etmediğiniz için değil. Göremedikleri ya da yanlış anladıkları için olabilir. Göstermeye can atın. Mutlu olmayı herkes hak eder.
Hediye Vermek
Hediye vermek: değer verdiğinizin bir kanıtıdır. İnsana önemsendiğini hissettirir. Önemsenmek ise gerçekten ihtiyaç duyduğumuz duygular arasındadır.
Hediye vermek: Paylaşmayı bilmektir. Elinizdeki imkanı, sahip olduklarınızı, manevi ve maddi duygularınızı sevdiklerinize bölmektir. Kendi imkanlarınızı paylaşmanız, başkalarının da sizinle paylaşmasını sağlar bir de. Eksilmek yerine çoğalırsınız.
Hediye vermek: Her zaman para harcamayı gerektirmez. Karşınızdaki gerçekten değer veriyorsa size, ne alırsanız alın, ne yaparsanız yapın zaten mutlu olacaktır.
Hediye vermek: Yaratıcılıktır. Kağıttan gemi ya da uçak yapıp, bir çocuğa vermek. O tebessümü hissedebilmenin ötesi yoktur sanırım.
Hediye vermek: Estetiktir. Karşınızdakinin mutluluğu için güzellikler katarsınız. Küçük notlar ya da süsler yerleştirirsiniz. En güzelini arasınız değer verdiğiniz insan için bu da sizin estetik duygunuzu geliştirir.
Elinizden hiçbiri gelmiyor ya da hediyelere para vermeyi kapitalist düzen nedeniyle sevmiyorsunuz. Olabilir ancak illa para harcamanız gerekmek. Çiçek koparıp, doğaya zarar vermenize de gerek yok. Saksı yapabilirsiniz bir bardaktan ve içine bir limon çekirdeği bırakırsınız. Ya da yeteneğiniz doğrultusunda şarkı söyler, resim yaparsınız. Bir fincan da ona kahve yapıp, kapının önünde yıldızları istersiniz. Yeter ki isteyin.