Aşık olmaktan korkmak zaman içerisinde üstesinden gelinmesi zor bir fobiye dönüşebilmektedir. Psikoloji de bu duruma “Filofobi” yani, “aşık olma korkusu” denmektedir. Filofobi olan kişiler, ihanete uğramaktan, kendilerine yalan söylenmesinden, aşırı bağlanmak ya da güvenmekten veya incinmekten korktuğu için birine karşı herhangi bir şekilde duygusal bağ kurmak istemezler. Bu durumda kendilerini oldukça savunmasız hissederler. Bir insana karşı aşırı güven ve bağlılık hissetme duygusu ya da düşüncesi bile tedirgin olmalarına yetmektedir. Peki ya siz, aşık olmaktan korkuyor musunuz?
Spesifik ve Benzersizdir
Aşık olma korkusu diğer korkulara göre daha spesifik ve benzersizdir çünkü, biri ile herhangi bir güçlü bağ kurmanın korkusu, kişiden kişiye göre farklı nedenlere sahip olabilmektedir. Örneğin bazı insanlar çocukluğunda yaşamış olduğu istismar, ebeveynlerini kaybetme ya da ebeveynlerin boşanması gibi nedenler ile travma sonucunda aşık olmaktan korkabilmektedir. Çok sevilen, güven duyulan ve bağlı olunan birini kaybetmek, erken yaşta bu kişinin yokluğu ile mücadele etmek başa çıkılması zor bir durumdur. İnsan güçlü olmak isterken ruhsal bir boşluğa düşebilmektedir.
Fakat her zaman için sebebin bu ve benzeri travmatik olaylar olduğu söylenemez. Çünkü hiçbir sebep ortada yokken de bu filofobi olabilen insanlar günümüzde mevcuttur. Bazı kişiler aşkı yere göğe sığdıramaz iken ortada hiçbir sebep yokken aştan korkmak, sizce de fazlası ile ilginç değil mi? Lakin günümüzde bu vakalar ortaya çıkabilmektedir.
Kimi uzmanlar ortada herhangi bir sebep yokken aşık olmaktan korkan insanların modern toplum yapısı yüzünden olduğunu savunmaktadır. Örneğin I. Elizabeth’in bu korkuya sahip olduğunu düşünen kişiler bulunmaktadır. I. Elizabeth tarihi bir figürdür ve annesi Anne Boleyn’in başına gelenlerden sonra evlenmeyi reddettiği söylenmektedir. Annesinin bir başka adama aşık olması sebebiyle I. Elizabeth’in babası VIII. Henry tarafından Anne Boleyn, idam edilmiştir. Bu süreçten sonra I. Elizabeth’in aşk hayatı oldukça karmaşık bir şekilde geçmiştir. Birden fazla sevgilisi olduğu, hayatında herhangi bir şekilde aşka yer vermediği kendisi tarafından bizzat söylenmiş ve tarih kitaplarında yer almış bilgiler arasındadır.
Aşık Olmaktan Korkan Kişilerin Özellikleri
Aşık olmaktan korkan kişilerin ortak noktası olarak çeşitli özellikler sayılabilmektedir fakat filofobi rahatsızlığı bulunan kişilerin belirli bir davranış modeli olmaması nedeniyle bu durum farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir.
Maryland’de bulunan Delphi Davranışsal Sağlık Grubu’nun bir üyesi ve filofobi alanındaki uzmanlarından biri olan Dr. Scott Dehort, bu korkunun hem erkeklerde hem de kadınlarda sık bir şekilde karşılaşılan psikolojik sorunlardan biri olduğunu belirtmektedir. Herhangi bir biyolojik veya genetik faktör bulunmasa da aniden yaşanan terk edilme ya da ihanet, korkunun ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Zaman geçtikte filofobi daha kötü bir hal alabilmektedir. Beraberinde anksiyete, depresyon, sosyal izolasyon ve uyuşturucu madde kullanımı gibi sorunlar meydana gelebilmektedir.
Genellikle aşık olmaktan korkmak söz konusu olduğunda insanların aklına “bağlanmaktan korkmak” algısı gelir. Fakat bu durum her birey için geçerli değildir. Aşık olmaktan korkmasına rağmen ilişki kurabilen insanlar da mevcuttur. İlişki halinde soğuk, ulaşılamaz, sürekli kontrol etme ihtiyacı duyan ve katı kişiler olduğu bir gerçektir. Aşırı kıskanç ve aşırı sahiplenici olmalarının yanı sıra korku ve güvensizlik altında ezildiklerinden partnerleri ile sürekli tartışma halinde olmaları muhtemeldir. İletişim kurmaktan hoşlanmaz ya da az konuşurlar. Güvensizlik hissinin yoğun bir şekilde olması, iletişimlerini engellemektedir. Duygusal bağ kurmak isterken sürekli olarak kendilerini engellerler. Bağlandıkları halde savunmasız olacaklarını düşünmek, ilişkilerini fazlası ile inişli ve çıkışlı bir hale getirecektir.
Bu korkunun bir diğer boyutu her türlü ilişki kurmaktan kaçınan bir kişiliğe yönelme eğiliminin bulunmasıdır. Bu kişiler bir tek sevgili ya da eş ilişkisi değil, arkadaşlık veya evcil hayvanlarla olan bir ilişkiye de girmez istemezler. Yeni bir evcil hayvana bağlanmak, onu sevmek bile korkutucu gelir. Platonik duygulardan uzak durmak, birini sevme fikrini asla düşünmemek isterler. Zaman içerisinde çevrelerinden bu yönde büyük tepkiler alırlar. Sosyal izolasyon sebebiyle panik atak ya da kişilik bozukluğu gibi sosyal fobi alanında ortaya çıkan problemler de görülebilmektedir.