Bilim, hayatımızdaki pek çok şeyi kanıtlayarak açıklamakta ve bizlere ışık tutmaktadır. İnsan gerek bedeni, gerek duyguları ve gerekse de hal ve hareketleri ile araştırılması gereken bir yapıdır. Dünya üzerinde çok çeşitli bireyler olsak da bilim genel yargılar koyabilmektedir. Bizlerden mesafelerce uzakta olan biriyle aynı duyguları paylaşmamız, aynı hisleri hissetmemiz ya da zıt düşüncelere kapılmamız tamamen bilimsel olarak açıklanabilir düzeydedir.
Bilimin bizlere veriler ve araştırmalar ile açıkladığı kavramlardan biri de arkadaşlıktır. Çok küçük yaşlarda öğrendiğimiz bu kavram, hayatımız boyunca sürebilir ya da her yaşımızda farklı insanlar ile tanışıp kısa süreli dostluklar elde edebiliriz. Yapılan araştırmalara göre her insanın bir sosyal sermayesi vardır ve bu sermaye oldukça sınırlıdır. Tek seferde yaşayabileceğimiz ikili ilişki sayısı ne yazık ki belirlidir. Sosyal bilimciler bu durumu sosyal ağ boyutu ile ölçmektedir. İnsanların sosyal ağları ve sosyal ağ boyutu, yaşadığı ortam, edindiği kültür, aile ve çocukluk yapısına göre değişmektedir. Bu nedenle herkesin sosyal ağı ve boyutu farklı, her insanın arkadaşlık düzeyi ve ilişkisi de bu nedenle farklı görülmektedir.
Ulaşabileceğimiz Maksimum Arkadaş Sayısı 20
Gerçekten “O kişi benim arkadaşım” diyebildiğimiz insan sayısı bilimsel verilere göre 10 ile 20 arasında değişmektedir. 2011 yılında gerçekleştirilen bir araştırmada, insanların ortalama düzeyde güvenebileceği kişi sayısını kanıtlamıştır. Yapılan bu araştırmada görülmüştür ki insan genç yaştayken fazla arkadaş sayısına sahiptir fakat bu sayı zaman içerisinde daralmaktadır. Bunun temel sebebi güven duygusunun yaşa bağlı olarak azalmasıdır.
Yine bir diğer araştırma 1985 ile 2004 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmada da yıllar arasında görülmüştür ki insanların “sırdaşım” dediği kişilerin sayısı üçten ikiye düşmüştür. Veriler her ne kadar üzücü olsa da bu sonuçlar güçlü sosyal ilişkilerin bile günün birinde sarsılacağını göstermektedir. Yani, eğer bir arkadaşa sahip olamıyorsanız bu sizin probleminiz değil, tüm insanlığın problemi haline gelmiştir.
Bilim Sosyal Yaşamı Renklendirmeyi Öneriyor
Kansas Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre arkadaşlığın temeli birbirine zaman ayırmaktan geçiyor. Eğer iki insan tanışma anından sonra sıradan bir arkadaşlık boyutuna geçmek istiyorsa 50 saat harcaması gerekiyor. Sıradan arkadaşlıktan normal ya da gerçek arkadaşlığa geçiş süresi ise 40 saat sürüyor. Yani gerçek bir arkadaşlık için karşınızdaki insana 90 saatlik bir zaman dilimi harcamanız gerekiyor. Gerçek arkadaşlığı, dostluğa dönüştürmeniz için ise 200 saat yeterli oluyor.
Eğer bir insana karşı 200 saatlik bir zaman dilimi harcamak gözünüzde büyüyor ise 200 saatin aslında 8 gün ettiğini düşünmeniz yeterli olacaktır. Uykuda olan ya da bağlılık duymadığınız sosyal bağlarınızı ortaya çıkarmak için hayatınızdan 8 günü bir insan ile iletişim kurarak geçiremez misiniz? Elbette geçirebilirsiniz.
Yeni kurulan arkadaşlıklar yapılan araştırmalara göre insan bedeninize ve ruhuna olumlu etkiler vermektedir. Yine bir araştırmaya göre karşılaştığınız ya da konuşmayı kestiğiniz eski bir dostunuzla tekrardan iletişim kurmak zihnin yenilenmesine yardımcı olmaktadır. Bu da güven, sadakat, bağlılık, sevgi, saygı ve değer kavramlarını yeniden hissetmenizi sağlamaktadır. Bu kavramlar, insanın temel duygu ve dürtüleri kapsar. Dolayısıyla tmel duygu ve dürtülerinizi geliştirmek için sosyal ağınıza dikkat etmeniz ve yenilemeniz şarttır.