Çalışanların iş yaşamındaki başarısı, yöneticilerinin başarılı olmasından geçer. Bir şirketin giderek ilerleyen, gelişen, genişleyen ve büyüyen bir yapıya sahip olabilmesi için çalışanlarını doğru bir şekilde değerlendirmesi gerekir. Günümüz şirketlerinin en büyük problemi, çalışanlarının yeteneklerini harcamaktır. İşe alınan çalışanlar ile ilgilenmeyen, kariyer hedeflerine yönlendirmeler gerçekleştirmeyen, gerekli teşvikleri sunmayan ya da çalışanlarının rahatını, mutluluğunu ve huzurunu önemsemeyen yöneticiler ile hiçbir personel çalışmak istemez. Şirket içinde “harcandığını” düşünerek rakip firmalarınıza iş başvurusu yapabilirler. Tarih içerisinde bu durumun pek çok örneği görülmüş ve halen daha görülmektedir.
Şirketini oldukça iyi bir şekilde tanıttığın, çalışmasından memnun kaldığın personellerin artık verimsiz, düşük performansa sahip olduğunu görüyorsan, orada durmalısınız! İşler artık istediğin gibi yürümüyor demektir ve sen de bu durumda çalışanlarının yeteneğini harcayan bir patrondan başkası olamazsın. Peki bu durumda ne yapmak gerekir?
Yanlış Pozisyon mu?
Şirketlerin genel olarak yaptığı işe alım yanlışlarından biri, pozisyon için “en uygun” ve “en doğru” personeli aldığını varsayarak hareket etmesi ve kontrol etme gereksinimi duymamasıdır. Oysa her şirketin belirli dönemler içerisinde performans değerlendirmesi yapması gerekir. En uygun, en doğru şekilde aldığınız personel, birkaç ay sonra beklentilerinizi karşılamıyorsa önceliğiniz şunu düşünmek olmalıdır, “Gerçekten doğru pozisyon için mi görevlendirdim?”.
Kimi zaman personeller üzerine fazladan sorumluluk, görev ve proje verilmesi de birer hatadır. Personelin yanlış pozisyonda değerlendirilmesiyle başlayan bu süreç, şirketin ciddi mali kayıplarına neden olacak demektir. Hatanızı telafi etmenin de birkaç yöntemi mevcuttur.
İlk yapmanız gereken şey, çalışanlarının nasıl bir personel olduğunu anlamak, belirlemektir. Bu konuda bir çaprazlama yapabilirsiniz. Örneğin iki farklı pozisyonda yer alan Ayşe ile Mehmet’i karşılaştırarak hangi alanlarda başarılı olduğunu tespit edebilirsiniz. Ayşe etkili iletişim yönünde başarılı ve Mehmet stratejik yönetim sürecinde üst düzey performansa sahip olsun. Ayşe’nin karar alma sürecinde yer alan bir servis yetkilisi olması ne kadar doğru olacaktır veya Mehmet’in müşteri ilişkileri yönetiminde olması? Doğru yönlendirmeler için çalışanlarınızı tanımalısınız.
Sınıflandırmalarınız Doğru mu?
Çalışanlarınızın hangi grup içerisinde yer aldığını ve hangi kişisel özelliklere sahip olduğunu da bilmelisiniz. Personellerinizin kişisel gelişim yönlerine bakmak bu konuda etkili olacaktır. Personelleri iş yaşamında iki bölümde sınıflandırmak mümkündür. İlk bölüm, her fırsatı değerlendirmeyi seven, saha çalışmalarında yer alabilen ve kariyer hedefleri doğrultusunda büyük bir arzu ve şevk ile çalışan insanların grubudur. Onlara “Verimlilik Grubu” diyebilirsiniz. İkinci grup ise şirketinizin karar alma sürecinde yer alan, kalite ve standartları geliştirme yönüne aktif rolü bulunan kişilerdir. İşletmeniz onlar olmazsa, yönetilemez. Bu gruba da “Performans Grubu” demeniz doğru olacaktır.
Personelleriniz hangi grup içerisinde başarılı ise o yönde görev ve sorumluluklar vermeniz gerekir. Performans Grubu’nda yer alan bir personele takım çalışmasına uyumlu bir şekilde saha çalışması görevi vermeniz, personelinizi harcamaktan başka bir şey olmayacaktır. Görevler, roller ve değerlendirmeler bu nedenle oldukça önemlidir. Bir bireye yapamayacağı, tamamlayamayacağı ya da onun boyunu aşan sorumluluklar vermek, şirket açısından maddi ve manevi kayıplara yol açacaktır.