Yaşamımız içerisinde sıklıkla birbirine karıştırdığımız iki adet kavram vardır; davranışlar ve tutumlar. Tutumlar, davranışları oluşturur. İnsanların davranış biçimlerini öğrenmek için öncelikle tutumlarına bakmak gerekir. Tutumların bir zaman yönü ve gücü vardır. Zihinsel, davranışsal ve psikolojik tutumlar, tutumun gücünü belirler. Bu güç, davranış üzerine etki eder. Davranış biçimi, alışkanlık kelimesi ile akrabadır. Bir alışkanlıktan vazgeçmek öncelikle tutumlardan vazgeçmek anlamına gelir. Bireyin alışkanlığından vazgeçmesi için tutumlarındaki gücü kontrol etmesi gerekir. Dolayısı ile alışkanlıkları değiştirmek oldukça zordur.
Davranışlar zaman içerisinde bireyin karakterini ve sosyal psikolojisini yansıttığı için değiştirilemez olarak görülür. Bunun nedeni kalıplaşmış olmalarıdır. Bunun en basit örneği, yapmış olduğu hatadan ders aldığını söyleyen bir insanın yine aynı hatayı yapmasıdır. Ona göre bu hata doğru olabilir ve yaptığı eylem aslında tutumları ile ilgilidir. Tutumlarının gücü onu, o davranışı gerçekleştirmeye itmiştir. Tüm bu nedenler doğrultusunda davranış ve tutum arasındaki ilişki yadsınamaz bir gerçektir. Bu ilişki içerisinde değişen taraf her zaman tutumlar olur. Davranışları değiştiremeyeceğimizi fakat tutumlarımızdan vazgeçebileceğimizi gösteren en önemli deneylerden biri de “Bilişsel Uyumsuzluk Deneyi” ya da teorisi olarak bilinmektedir.
Tutumlar Davranışlar Üzerindeki Dengeyi Bozabilir
Yıllar önce Leon Festinger ve James Carlsmith tarafından yapılan bu deney, sosyal psikoloji üzerine oldukça farklı bir yorumun getirilmesini sağlamıştır. Deneyin amacı, insanların çelişmekte olduğu tutum, inanç ve davranışlar karşısındaki dengeyi sağlamak için verdikleri tepkileri incelemektir. Çelişkiyi en az indirmek ya da ortadan kaldırmak için insanların neler yapabileceği ortaya çıkarılmak istenmiştir. Yani bu deney, uygun koşul ve ortamlar içerisinde insanların nasıl da tutum ve inançlarından bir anda yalan söylemeden vazgeçebileceklerini gösteren ilginç bir teoriyi göstermektedir.
Deney içerisindeki katılımcıların tamamı birer birer odaya alınmış ve yaklaşık olarak 1 saat sürecek görevleri tamamlamaları istenmiştir. Görevler bilhassa oldukça sıkıcı eylemleri kapsamaktadır. Katılımcıların neredeyse tamamı bu görevleri gerçekleştirirken sıkılmıştır. Fakat tüm katılımcılara odadan çıkarken bir sonraki kişiye deneyin oldukça eğlenceli olduğu söylemeleri istenmiştir. Bunu yapmaları karşılığında bazı katılımcılara 1 dolar, bazılarına ise 20 dolar verilmiştir. Tüm katılımcılar odadan çıktıktan sonra bekleyen katılımcıya deneyin oldukça eğlenceli geçeceğini söylemiş ve buna inandırmıştır. İlginç olan kısım ise bundan sonra başlamaktadır.
1 Dolar Alanlar Deneyi Eğlenceli Buldu
20 Dolar ve 1 Dolar alan tüm katılımcılara deneyin gerçekten eğlenceli olup olmadığı sorulduğunda, oldukça ilginç cevaplar alınmıştır. 1 Dolar alan katılımcılar başka birini ikna etmek için bu miktarın yeterli olmadığını düşünmüş ve kendilerini deneyin eğlenceli olduğuna inandırmak zorunda kalmıştır. Dolayısı ile düşündükleri ve gerçekleştirdikleri arasında uyumsuzluk yaşamışladır. 1 dolar karşılığında başka birini deneyin eğlenceli olduğuna inandırmak mantık dışıdır.
20 Dolar alanlar ise aldıkları paranın karşılığında yalan söylemeyi tercih etmeyerek, deneyin oldukça sıkıcı olduğunu ve deney boyunca eğlenmediklerini söyleyecek cesareti kendilerinde bulmuştur. Çünkü aldıkları para onları tatmin etmiştir ve bu onları uyumsuzluktan uzak tutmuştur.
Uygun Ortam ve Koşullarda Tutum ve İnançlar Değiştirilebilir
Bu deneyin sonucunda insanların uygun ortam, koşul ve tatmin edici alanlar içerisinde tutum ve inançlarını değiştirebileceğimiz kanıtlanmıştır. Eğer karşınızda davranışlarını değiştirmek istediğiniz biri varsa, davranışları yerine tutumlarınıza odaklanmanız gerektiğini gösteren bir deneydir. Sahip olunan davranışları hiçbir zaman değişmez fakat tutum ve inançları değiştirmek kolaydır. Çünkü tutum ve inançlar, bir güçten ve zaman faktöründen etkilenmektedir. Bir insanı zihinsel, fiziksel ve psikolojik olarak uygun ortam, koşul ve tatmin edici alan içerisinde bırakırsanız o kişiyi istediğiniz alanda değiştirebilirsiniz. Önemli olan bu ortam, koşul ve tatmin edici alanı oluşturmaktır.