Bir insan aile kurmak, hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde bir insanın yanında olmak istediğinde ve sevgisini, hayatını, en özel sırlarını, mutluluğunu ve gözyaşlarını paylaşmaya karar verdiğinde evlenmek ister. Evlilik hem inişli hem çıkışlı bir yoldur. Bazen hiçbir şey hayal ettiğiniz gibi olmayabilir.
Genel olarak herkes evlenirken bir ömür boyu mutlu olacağına inanır. Fakat bu inanç; arzular, istekler ve talepler gerçekleştirilemeyince kırılır. Bu noktada boşanmalar meydana gelmektedir. Evliliğiniz boşanma raddesine geliyorsa sağlıksız bir ilişki yürütüyorsunuz demektir. Peki bir evlilikte ruh sağlığınızı nelerin olumlu nelerin olumsuz etkilediğini biliyor musunuz?
1. Yalan Söylemek
Gerek arkadaşlık gerek aşk gerek aile ilişkilerinde güven oldukça önemlidir. Güven yıkıldıktan sonra toparlanması bir hayli zor olur. Çünkü insanlar sürekli şüphe duyarlar. Şüphe beraberinde kaygı ve endişeyi getirir. Bir insan sürekli şüphe ve endişe duyduğu zaman duygusal anlamda bir bunalıma girer ve bu kişilerde depresyon ve anskiyete görülebilir.
2. Sorunları Konuşmamak
İlişkide bazen problemler oluşur. Ortada bir sorun varken bunu konuşmamak, daha sonrasında büyük bir krize dönüşebilir. Problemin çıktığı zaman sağlıklı ve sakin bir şekilde iki tarafında birbirini dinlememesi demek, daha büyük sorunların ortaya çıkması demektir. Bu durumda ilişkide; iletişimsizlik, çiftlerin birbirine karşı tahammül edememesi, saygı duymaması vb. problemler meydana gelir. Aynı zamanda bir problem yaşanıp konuşulmadığı takdirde üzerine bir yenisi eklendiği zaman ilişkinin toparlanma süreci daha zor olacaktır.
3. Ev Üstüne Ev Kurmak
Yaşadığımız coğrafyada bazı çiftler karşı tarafın ailesi ile birlikte yaşamaktadır. Bazen de ailelerin, çiftlerin hayatına bir hayli müdahale ettiğini görmekteyiz. Arada ki inanç ve güveni koruyabilmek için eşler birbirlerini, aileleri ile karşı karşıya getirmemelidir. Herkes kendi kurduğu aileden sorumlu olmalıdır. Halk arasında da dendiği gibi ev üstüne ev kurulmamalıdır.
4. Karşı Tarafın Sorumluluktan Kaçması
Ailede yükün tek bir kişiye yüklenmesi, yüklenen kişiyi stres ve öfke sahibi yapabilir. Karşı tarafı bu hale düşürmemek için cinsiyet ayırmadan yapılması gereken işleri birlikte yapmak gerekir. Örneğin bulaşık yıkamak, yemek yapmak, çocuklarla ilgilenmek sadece kadının görevi değildir. Tıpkı erkeğin de faturaları yatırması, çalışıp ev alışverişi yapması olmadığı gibi… Eşler birbirine her zaman destek olmalıdır. Aksi takdirde ilişki içerisindeki kişiler kendilerini yalnız hisseder. Bu da bir depresyon belirtisidir.
5. Yanlış İletişim
Uzlaşamadığınız konularda birbirinize değili, konuya odaklanın. Karşı tarafı eleştirirken kırıcı olmamaya özen gösterin ve küçük düşürmekten kaçının. Olumsuz duygularınızı dile getirirken güvenli bir ortam sağlamak çok önemlidir. Maksadınız kimin haklı kimin haksız olacağı değil, ortak bir yol bulup doğru iletişim ile beraber çözüme ulaşmak olmalıdır. Yanlış iletişim kurmak bireylerin özgüvenlerini de etkiler. Özgüven düşüklüğü, stresin ortaya çıkmasını ve sosyal ortamlarda içe dönük olunmasına neden olur. Bu durum ruhsal bunalımların habercisidir. Evinde mutlu olmayan birinin dışarıda mutlu olması beklenemez.