Çocukluktan yetişkinliğe süren yolculukta, nasıl ilişkiler kuracağımızı da öğreniyoruz. Duygusal yoksunluk da “istemeden” öğrendiğimiz bağ kurma yollarından biri. Aslında ikili ilişkilerde (aile, arkadaşlık, eş) yaşadığımız en büyük problemlerden biri!
Duygusal Yoksunluk Nedir?
“Duygusal yoksunluk, ihmal edilmiş bir çocuğun hissettikleri neyse, odur! Yalnız kalmaya mahkum olduğunuzu bilmenin getirdiği üzücü ve ağır bir histir.” – Hayatı Yeniden Keşfedin, Jeffrey Young
Duygusal yoksunluk; genellikle çocukluk yıllarında yeterince ilgi gösterilmeyen, sevilmeyen, ihmal edilen, aidiyet duygusunun hissettirilmediği kişilerde görülen bir “bağlanma” problemidir. Çocukluk yıllarında kendisini göstermeyen bu yoksunluk, ilerleyen yaşlarda söz konusu eş seçimine gelince bir anda ortaya çıkar ve ömür boyu da kişi bu yoksunlukla yaşayabilir.
Yoksunluğa sahip olan kişiler kurdukları ikili ilişkilerde her zaman için mesafeli ve soğuk olmayı tercih ederler. Kimi zaman da bir anda yakınlık kurmak isteyebilirler. Kurdukları ilişkilerde yakın temaslardan kaçmak isteyebilir ya da tam tersi şekilde aşırı istek duyabilirler. Bu durum aile ilişkilerine de yansır. “Terk edilmekten” ya da sevdikleri insanı kaybetmekten korktukları ve bu üzüntüyü kaldıramayacaklarını düşündükleri için ilişkilerini yüzeysel tutmak isterler.
Duygusal Yoksunluğu Olan Kişiler Nasıl Eş Tercih Eder?
Duygusal yoksunluk yaşayan bir kişi, karşısındaki insanı tanıyana kadar soğuk ve mesafeli olabilir. Bu kişiyle kendisi arasında bir “bağ” kurabilir ise yakınlaşma ihtiyacı duyar. Genellikle yaşadığı acılı ve üzüntülü olaylar üzerinden bağ kurmak ister. Bu nedenle eş ya da sevgili tercihi soğuk, mesafeli, sevgisini tam olarak hissettiremeyen kişiler olur.
Bu kişiler, ona fazlasıyla tanıdık gelir. Çünkü çocukluğunda da aynı şeyi yaşamıştır. Karşısındaki kişi tam olarak sevgisini hissettiremeyen biri olduğunda, birey kendisini bilindik bir ilişkiye hazır hisseder. Böylelikle rahat bir şekilde bağ kurabilir. Peki bu kişiler kimler olabilir? Genellikle narsist, evli, sevgi göstermeyen, soğuk, mesafeli, istikrarsız, dengesiz…
Kendilerini Hep Yalnız Hissederler
“Duygusal yoksunluk bazı şeylerin eksik olduğunu hissettirir. İhmal edilmiş bir çocuğun hissettikleri neyse odur! Yalnızlık ve hiç kimsenin yanında olmadığı duygusudur. Yalnız kalmaya mahkum olduğunuzu bilmenin getirdiği üzücü ve ağır bir histir.” – Hayatı Yeniden Keşfedin, Jeffrey Young
Duygusal olarak yoksun kişiler, kendilerini daima yalnız hisseden kişilerdir. Onlardan sıklıkla duyacağınız cümleler şu şekildedir:
- “Beni kimse anlamıyor. Kimse beni dinlemek istemiyor.”
- “Aslında dostum hiç yok. Kendimi hep yalnız hissediyorum. Fakat yalnız olmak hoşuma da gidiyor.”
- “Terk edilmekten korkmuyorum. Çünkü kimseye o kadar değer vermiyorum.”
- “Bana bağlandığını hissettiğim için ondan ayrıldım.”
Yalnızlıklarından şikayetçi olsalar da bu duruma alışkın oldukları için yadırgamazlar. Kendilerini hep yalnız bırakmak isterler. Kendilerine “Kime yakınlık duyuyorsun?” şeklinde bir soru sorduğunuzda, isim söylemekte zorlanırlar. Çünkü kendilerini kimseye ait hissetmezler. Aslında birine karşı aidiyet duyamazlar, bunu beceremezler.
Her ne kadar zor bir durum olarak da görülse, aslında tedavisi mümkün bir durumdur. Duygusal yoksunluğun derecesi ne olursa olsun uzman bir doktor yardımıyla, tedavi edilebilmektedir…