Kimi zaman iş mülakatlarında kimi zaman yolda yürürken bir turistle karşılaştığımızda ya da alt yazılı bir film izlerken kulak aşinası olduğumuz ya da kullandığımız dillerden biri İngilizce… Lisede verilen İngilizce eğitimiyle “İngilizce biliyorum” demek kolaydır. Fakat bu işin gerçekten piri olan insanlar var. İşte o insanlar tarafından gerçekten dil bilmenin 5 maddede önemi ve İngilizce bilmenin hayatımızdaki yeri…
Küçük yaşlardayken yabancı dil bilip bilmemeniz önemli değildir. Fakat büyüdükçe özellikle de üniversite yaşamındayken, İngilizce bilmemeniz başınıza bela olabilir. Hayatta daima dil bilmenin artısı olacaktır. Günlük hayatınızda bile İngilizce ile karşılaşabilmeniz mümkündür. Özellikle yaz tatillerinde, otellerde ya da sokak ortasında yürürken bir turistle karşılaşıp, sohbet edebilirsiniz. Sohbetinizin yarıda kesilmesi yerine, İngilizce konuşarak yeni bir arkadaş edinebilirsiniz.
Belki sizlere klişe gelebilir fakat İngilizce hayatınızın neredeyse yüzde 40’lık bir kısmını kapsıyor olacaktır. Telefonunuzdaki müzik arşivinizde en az bir tane yabancı şarkı mutlaka yer alıyordur. İzlediğiniz filmler, diziler, oynadığınız oyunlar ya da okuduğunuz kitaplar arasında mutlaka yabancı yapımlı olanlar vardır. Örneğin film izlerken hem alt yazıyı hem de söylenenleri takip ettiğinizde denileni anlamamak yerine “Yanlış çeviri yaptılar” diyebilmek daha keyiflidir.
Eğitim Hayatınızın Büyük Bir Bölümünü Kapsar
Günümüzde yabancı dil eğitimi artık anaokulu ya da kreş gibi eğitim alanlarında başlıyor. Fakat sizler günümüzün şanslı çocuklarından biri olmayabilirsiniz veya eğitim hayatında İngilizce dersi almış olmasına rağmen bu dersi hiç sevmemiş de olabilirsiniz. Eskiden zorunlu bir ders olmamasına rağmen, günümüzde artık ortaokul ve liselerde yabancı dil dersi zorunlu bir ders olarak veriliyor. Üniversite yaşamına gelindiğinde ise en azından 18 yaşındaki bir gencin kendisini bu dille ifade edebilmesi bekleniyor. Çünkü birçok iş hayatı terimi yabancı dillerden Türkçeye geçmiş durumda. Bir diğer etken ise birçok gence üniversitelerde “Mesleki Yabancı Dil” dersi veriliyor oluşu…
Ayrıca yüksek lisans, erasmus ya da work and travel gibi birçok üniversite faaliyeti için İngilizce dil bilgisine sahip olmanız gerekiyor. Bu tip sınavların ya da etkinliklerin başvurularında yazılı, sözel ve işitsel olarak İngilizce dil mülakatları yapılıyor. Yani İngilizce, eğitim hayatınızın büyük bir bölümünü kapsamış oluyor.
Mutlaka İş Hayatınızda Yer Alıyor
Çalıştığınız yer neresi olursa olsun günün birinde İngilizce kullanmak zorunda kalabiliyorsunuz. İngilizce ile ilgili her gün farklı kelimeler, kalıplar öğrenebileceğiniz platformlardan birisi de iş yaşamı oluyor. Bir restoranda çalışıyor bile olsanız, burada garsonluk bile yapsanız günün birinde müşteriniz yabancı olabiliyor. İş yerinde sipariş alamadığınızı ya da sizlere ulaştırılan bir maili çeviremediğinizi ve tüm bunlar sonucunda patronunuzun gözündeki yerinizin nasıl değişeceğini düşünün…
İş yaşamınızda oldukça iyi bir pozisyonda ya da iyi bir kuruluşta çalışmak istiyorsanız da İngilizce bilmeniz gerekiyor. Eskiden iş mülakatlarında “İngilizce biliyor musunuz?” diye sorulurdu. Fakat günümüzde bu da yeterli değil. Bu soru artık yerini “Hangi dillere hakimsiniz?” sorusuna bırakmış durumda.