Duygusal sağlık, birçok yolla açıklanabilir. Fakat genel olarak açıklamak gerekirse; kişiye özel olan, düşünceleri duyguları ve davranışları kapsayan, daha verimli bir şekilde hissetmenizi sağlayan ve kendi oto kontrolünüzü yapmanızı sağlayan ruhsal sağlığınızdır.
OffshoreSportsbooks.com adresinde spor psikologluğu yapan Dan Eisenberg, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki nüfusun yaklaşık olarak yüzde 18’inde duygusal sağlık probleminin olduğunu söylemektedir. Bu problem bir tek ruhsal kişiliği etkilememekte aynı zamanda fiziksel açıdan da pek çok zarara neden olabilmektedir. Yaşanan kas gerginliği, sinir, stres, depresyon, yorgunluk vb. problemler fiziksel açıdan da vücudu olumsuz yönde etkilemekte ve çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Duygusal sağlık gerek iş yaşamında gerek özel yaşamda duygular ile nasıl mücadele edileceğini öğreten bir yaşam biçimidir. İş yaşamında duygularınızı kontrol altında tutmak oldukça önemlidir. Özellikle insanlar ile sürekli olarak etkileşim halinde bulunduğunuz sektörlerden herhangi birinde çalışıyorsanız ciddi ölçüde duygu oto kontrolü yapmanız gerekir. Düşüncelerinizi, duygularınızı, gücünüzü, sevincinizi ya da üzüntünüzü kontrol altında tutmak kariyerinizde “profesyonel” biri olmanıza ve itibar kazanmanıza da eşlik edecektir.
Duygusal Sağlık İçin Ne Yapılmalı?
İş yaşamınızdaki duygusal sağlığınızı korumak istiyorsanız, öncelikle nasıl konuşacağınızı öğrenmeniz gerekir. Bunun için içinizdeki bastırılmış duyguları, düşünceleri öğrenmeli ve zayıf noktalarınızı, zaaflarınızı bilerek hareket etmelisiniz. Nasıl konuşacağınızı öğrenmek için de öncelikle konuşmalısınız. Bir dostunuzla, terapistinizle ya da ailenizle, size karşı tarafsız olacak herhangi biriyle konuşmanız, duygusal sağlığınız için oldukça önemlidir.
Konuşmak aynı zamanda düşünme eylemini beraberinde getirecektir. Dolayısıyla, bir sorunu çözmek istiyorsanız sorunu kendinizle sesli bir şekilde konuşarak da çözmeye çalışabilirsiniz. Sorun her neyse, konuştuğunuzda nerede hata yaptığınızı sizler de fark edeceksiniz. Üstelik bu sorun karşısındaki duygularınızı daha net anlamanız için de en sağlıklı yol olacaktır.
Eğer konuşamıyorsanız, yazı yazmayı deneyebilirsiniz. Sizi rahatsız eden her ne varsa kelimelere dökmek, düşüncelerinizi ve duygularınızı net bir şekilde ifade etmenizi sağlar. Kelimeler asla yalan söylemez. Çünkü zihninizin içerisinden geçen gerçeklerdir. Zihniniz içerisinden ne geçiyorsa, o geçen şeye karşılık gelen kelime, sizin en derin ve en gizli noktalarınızdır. Günlük tutmak ile işe başlayabilirsiniz ya da kendinizi daha güvende hissetmek istiyorsanız bir kağıda yazıp, ardından bu kağıtları yakıp kül edebilirsiniz. İçinizdeki o kötü ve iyi duyguları açığa çıkarmak için her zaman bir insana ihtiyacınız yoktur. Kimi zaman en iyi dostunuz kaleminiz ve kağıdınız olabilir. Pek çok kişi meditasyon yapmak amacıyla bile yazı yazmaktadır. Yazı yazmak, kendinize yalan söylemenizi engelleyen en iyi eylemdir.
Yazmak ve konuşmak her ne kadar etkili iki eylem olsa da kendinize zaman ayırmayı da ihmal etmemelisiniz. Özel ve iş yaşamınız dışında kendinize vakit ayırabileceğiniz alanlar yaratmanız, bu alan içerisinde günde en azından 10 dakikalık bir meditasyon yapmanız, duygusal sağlığınız açısından faydalı olacaktır.