Söz konusu işletme olduğunda, bir organizasyonun ilerlemesi, genişlemesi ve büyümesi için en iyi silah rekabettir. Fakat bu silahı doğru kullanmak gerekir. Doğru bir şekilde kullanılmadığı takdirde küçük işletmeler açısından bir yılan zehri kadar tehlikeli olacaktır.
Günümüz tüm işletmeler, sektörler ve piyasalar açısından dijital inovasyon ve dönüşüm çağıdır. Fakat bu çağa şirketlerin yalnızca yüzde 50’si ayak uydurabilmektedir. Fortune 500 Listesi’nde 1995 yılında yer alan 500 şirketten bugün yalnızca yarısı halen daha yaşamını sürdürebilmektedir. 24 yıl içerisinde gerçekleşen değişim ve evrim, küçük işletmelerden çok büyük şirketleri etkilemektedir. Büyük işletmelerin ayakta kalmasını sağlayan şey ise rekabet değil, “yenilikçi” olmaktır.
Dijital dönüşüm ve inovasyon çağı ile birlikte gelen değişimler, yeni bir işletme sahibi olan kişi açısından daha uygun platformlar ve kaynaklar sunabilmektedir. Fakat günümüz küçük işletmelerine bakıldığında en büyük problemin de “yenilikçi” olamamak olduğu görülmektedir. Piyasa, sektör, mali unsurlar ve diğer çeşitli sebepler dolayısıyla küçük işletmeler yenilikçilik alanında ilerlemek yerine, elde etmiş olduğu platform ve kaynaklarda kalmayı tercih etmektedir. Oysa, küçük girişimlerin zirveye ulaşmasını düşük maliyet ile yapmak da mümkündür.
Yenilik ve Hızı Birleştirmek
Küçük ya da yeni olan işletmenizi tıpkı büyük bir şirket gibi yenilikçi ve inovatif hale getirmenizin temeli, yenilik ile hızı birleştirmektedir. Büyük şirketler, kurumsal alandaki bürokrasilerinde hızlıdır. Hızlı karar alır, hızlı uygulama yapar, hızlı planlar ve hızlı bir şekilde süreçlere devam eder. İşletmenizdeki hızı arttırmanız, tıpkı bir web sitesine benzer. Fotoğrafın geç yüklendiği, bir sonraki içeriğin çok yavaş gösterildiği bir internet sitesinde hangimiz durmak isteriz? Cevap, hiç kimse! İşte bu örnekten de yola çıkarak işletmenizin varlığını sürdürebilmesi ve ayakta durabilmesi için ihtiyacı olan şey, hızdır.
Bu alanda verim kazanmak aynı zamanda işletmenin değişimlere daha kolay adapte olmasını da sağlar. Bir karar verme söz konusu olduğunda hızlı başlangıçlar atılabilir. Açık fikirlilik de buradan çıkacak bir kavramdır. Büyük şirketler, yeni iş modellerini benimsemeyi ve uygulamayı, tüm bunları hızlı bir şekilde yapmayı severler. O halde işletmeniz için en kısa sürede yapmanız gereken şey, görmek, algılamak, anlamak, örnek almak, planlamak ve uygulamak olmalıdır.
Yaratıcılık Bir Yapı Taşıdır
Yenilikçi bir profil izlenmesi için aynı zamanda yaratıcı olunması gerekir. Yeni fikirler üretmek ve en yeni teknolojilere sahip olmak, işletmenin teşvik, taktik ve stratejik alanlarını da geliştirecektir. En büyük inovasyon, inovasyona uygun hale gelebilmektedir. Bunun için de yaratıcı olunması gerekir. Endüstriye, devlete, gelişimlere ve yeniliklere ayak uydurmak, üstelik bunları yaratıcı bir şekilde “benzersiz” olarak gerçekleştirmek, işletmenin hem rekabet ortamı oluşturmasını sağlar hem de yenilikçi yapısı ile “dönüşüm” kazandırır.
Bu dönüşümleri doğru kullanabilmek için de işletmenin iç yapı bakımından pozitif olması gerekir. Motive edici unsurların bulunmadığı, huzurun ve mutluluğun olmadığı bir işletme içerisinde yaratıcılıktan söz etmek, arının iğnesinden süt gelmesine benzer. Yani, imkansızdır.