Genel olarak iş yaşamında başarılı olmak isteyenlere “Büyük resmi görmelisiniz.”, “Büyük adımlar atmalısınız.” ya da “Büyük düşünmelisiniz.” Şeklinde öğütler ve tavsiyeler verilmektedir. Fakat büyük düşünmek her zaman için başarı getirmez. Çoğu zaman hayal kırıklığına uğramanıza ya da başarısızlık anında kendi kendinizi mahvetmenize, içten içe kendinizi yermenize, motivasyon ve özgüven eksikliğine neden olabilmektedir.
Peki, her zaman için başarı getiren düşünce biçimi nedir? Başarılı olmak isteniyorsa, küçük adımlar atarak büyük hedefe yaklaşmak gerekir. Örneğin, bin 500 parçadan oluşan bir puzzle tamamlandığında ortaya harika bir görsel çıkacaktır. Fakat öncelikle yapılması gereken şey, o minik ve küçük parçaların bir anlam bütünlüğü oluşturmasını sağlamaktır.
Riskleri ve Engelleri Görmezden Gelmek
TakingDictation.com adresinde Copywriter olan Wanda Thibodeaux önerisi şu şekilde yer alır:
“Birkaç hafta önce bir meslektaşım, yatırımcılara pek de gerçekçi olmayan projeler ve hedefler sunan birçok küçük şirket olduğu hakkında bir yorum yaptı. Bunun nedeni, bir şirketin ne getireceğini tahmin etmenin başlı başına bir zorluk olmasıdır.”
Wanda’nın burada demek istediği şey, temel varsayımlar içerisinde hiçbir şeyin mükemmel olmadığıdır. Yani, piyasa tahmini yapmak (büyük düşünmek) zaman içerisindeki değişimleri hesaba katmamaya neden olur. Bu da karşılaşılabilecek risk ve engelleri görmezden gelmek anlamına gelir.
Risk almak elbette güzeldir ve doğru risk alınırsa başarısı/getirisi çok yüksek olacaktır. Pek çok kişi der ki “Büyük oyna ya da kaybet.” fakat bu her zaman için doğru değildir. Her zaman için bir rekabet ortamı vardır ve rekabet söz konusu olduğunda riskler ve engeller de söz konusu demektir. İnsanlar büyük adım atmazsa, büyük riskler almazsa başarılı olamayacağını düşünür. Lakin küçük riskler alınarak ya da küçük adımlar atılarak da çok büyük başarılar elde edilebilir. Kendinizi mükemmel biri gibi görmek yerine başarılı olmayı hedefleyen, daha tam anlamıyla kıvama gelmemiş fakat hedefleri olan biri gibi görmek daha doğrudur. Çünkü iş hayatında hiçbir zaman o kıvama geldiğinizi gösteren bir işaret bulunmaz. Teknoloji ile birlikte iş dünyasının sürekli olarak geliştiği, yenilendiği ve değişime uğradığı da göz önünde bulundurulursa temel, “yaşam boyu öğrenme” ve bu öğrenmeye bağlı olarak riskleri ve engelleri ön plana koymaktan geçer.
Neden Küçük Adımlar Önemli?
Büyük adımlar atmak yerine neden küçük adımlar atmanın iyi ve önemli olduğunu da sorgulayabilirsiniz. Hatta ve hatta, küçük bir adım atmanın ne faydası olacağını da… Denizdeki dalga da en başta çok küçüktür ya da midye içerisindeki kum tanesi de… Fakat o dalga tsunami yaratabilir ve o kum tanesi çok değerli bir inciye dönüşebilir.
Bir şeyler daima biriktiği zaman çoğalır ve güzelleşir. Küçük hedeflere odaklanmak, üst üste bilgilerinizi ve başarılarınızı koymak, zaman içerisinde pek çok şeyi edinmenize neden olur. Dünyanın hızlı bir şekilde ilerlemesine ortak olmak için de küçük adımlar atmak gerekir. Büyük kazanmak için gelişmeleri takip eden ve kendisini güncel kılan biri olmalısınız. Ne zaman, neyin, ne şekilde değişeceğini bilemezsiniz. Dolayısıyla uzun vadeli hedefleriniz içerisinde değişimlerin olabileceği ve bunun bir risk teşkil edeceğini unutmamalısınız. Daima kısa ve orta vadeli hedefler koymak, bugünün işini bugün yapmak oldukça önemlidir. Bu sayede daima maratona hazır olan bir at gibi güçlü ve kudretli olursunuz.