Ülkemizde pek çok kesim tarafından eğitim sistemi adeta bir kanayan yara olarak değerlendiriliyor. Ülkedeki eğitim sisteminin kişinin gelişimine ve üretimine katkısı olmadığı, sadece müfredat üzerinden herkesi standart bireyler haline getirmek için gerçekleştirilen bir eğitim sistemi olduğu söyleniyor. Yıllarca bizlere Batı ülkelerindeki eğitim sistemlerinin ne kadar doğru olduğu empoze ediliyor. Bu bilgilerle büyüyen gençler ilk buldukları fırsatta yıllarca anlatılan eğitim sistemini yakından tanımak için Batı’ya ve Avrupa’ya gidiyorlar. Bu durumda suçlu kim? Eğitim sisteminde yıllardır yapılmayan değişiklikler mi böyle beyin güçlerine sebep oluyor?
Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisi ülkenin gelişimine katkı sağlayacak parlak beyinlerin doğru şekilde desteklenmemesi sebebiyle pek çok kişinin yeteneklerini ve fikirlerini Avrupa ülkelerine taşımalarıdır. Bu durum elbette çok üzücü bir durum. Ancak eğitim sistemimize bu kadar haksızlık etmek ne kadar doğru? Çok kötülenen ve doğru olmadığı her fırsatta dile getirilen eğitim sistemimiz içerisinden Batı standartlarında kişilerin çıkması bir tesadüf mü? Duruma iyi tarafından bakacak olursak kendisini yetiştirmiş, zekasını kullanabilmiş ve daha güzel şartları hak eden insanların insanlığa ve bilime katkı sağlamak için gelişmiş bir ülkede yaşamak istemesinin normal bir durum olduğunu söyleyebiliriz.
Sınavlar Zekayı Ölçmek İçin Bir Kriter Değil
Günümüzde zeka seviyesi düzenlenen sınavlarla ölçülüyor. Ancak tek tip hazırlanan sınavlardan herkesin aynı başarıyı göstermesi mümkün değil. Bir kişi tıp fakültesini kazandığı için çok zeki olarak adlandırılırken bir diğer kişinin ise başka bir alanda yeteneğinin olmuş olabileceği akıllara gelmiyor bile. Sınav sistemi içerisinde tıp fakültesini kazanan her öğrenci bu bölümü gerçekten okumak istiyorlar mı? Yoksa toplum içerisinde bir prestiji olmasından dolayı mı tercih ediyorlar. Eğer öyleyse bu şekilde doktor olmuş bir kişinin mesleki bilgilerine ve becerilerine ne kadar güvenilebilir? İşte tüm bu soruların cevapları aslında ülkemizdeki eğitim sistemi üzerindeki tartışmaları yeniden gündeme getiriyor.
Ailelerin Tutumu Çok Önemli
Eğitim sisteminde yaşanan bozukluklara vurgu yapılmışken öğrencilerin doğru yönlendirilmesi için ailelerin tutumları ön plana çıkıyor. Pek çok aile çocuklarını en iyi mevkilerde görmek istiyor. Ancak bunun için çocuklarının yetenek ve becerilerine bakmayan aile sayısı son derece fazla. Belki müzik dalında başarılı işler yapacak çocuğunun sınavdan yüksek alması halinde müzik bölümünü değilde tıp fakültesini tercih etmeleri pek çok aile tarafından mantıklı bir seçenek olarak görülüyor. Ülkemizdeki eğitim sorunlarının başında kişilerin bilgi ve becerilerinin ön plana çıkartılması üzerine değil tam tersi ezbere dayalı bir sistem olması geliyor.
Günümüzde çok zeki olan farklı fikirleri bulunan parlak beyinlerin ülke şartlarında istemedikleri ya da hayalini kurmadıkları meslekleri yaptıkları için bu durumdan kurtulmak için başka ülkelere gittikleri öğrenildi. Bu durum yaşanan beyin göçü ile ülkemiz için olumsuz bir durum olarak değerlendirilebilir.