Modernleşmek ve sosyolojik düşünmek birbirleri ile yakından ilişki içerisinde olan iki kavramdır. Sosyolojik düşünme biçimine sahip olmak, hayata bir disiplin içerisinde düşünerek bakmak demektir. Modernleşme ile olan ilişkisi de modernleşmeden doğan bir kavram oluşudur. Bu nedenle modernleşmenin sosyolojiden, sosyolojinin modernleşmeden bağımsız kaldığını söylemek yanlıştır.
Sosyoloji en basit haliyle toplumu anlamaktır. Eğer modernleşme olmasaydı, sosyolojiyi anlamak, toplumu anlamak mümkün olmazdı. Peki sosyolojik düşünmek ve modernleşmek iş hayatında disiplinli olmayı sağlayabilir mi? Her sosyolojik olgu gibi, iş yaşamında da sosyoloji sayesinde disiplin özelliği kazanılabilir mi?
Modernleşmenin Bilimsel Dili
Sosyoloji, insanlara eleştirel düşünme yeteneğini de kazandıran bir bilim dalıdır. “Neden?”, “Nasıl?”, “Niçin?” demeyi sağlayan bu bilim dalı, modernliği de sorgulamaktadır. İş yaşamında da bu nedenle önemli bir nokta kazanmaktadır. Sosyoloji sayesinde bir şeylere karşı direniş göstermek ya da düzene uyum sağlamak mümkündür. Tüm bunlar, sosyoloji vasıtasıyla olmaktadır. İş yaşamında “Hayır” diyebilmek ya da şirket kültürüne, takım çalışmasına uyum sağlamak gibi olgular sosyoloji sayesinde gerçekleşmektedir.
Kariyer hedeflerini sorgulamak, ideolojik bir bakış açısına sahip olmak, direnmek, dürüst olmak, liderlik özellikleri taşımak, karar almak, uyumlu olmak ve daha nice iş yaşamında ön plan çıkan özelliğin temelinde sosyoloji yattığını fark ederseniz, önemli bir adım atmış olursunuz. Sosyolojik düşünme biçimine sahip olmak insanın modernize olmasını sağlayacağı için, hem iş hem de özel yaşamda somut fikirler elde edilmesini sağlayacaktır.
Fırsatlar ya da Talihsizlikler
Örnek vermek gerekirse, severek yerine getirdiğiniz meslek içerisindeyken çalıştığınız kurumu gözünüzün önüne getirin. Bu yer, hem mutlu hem mutsuz hem fırsatları yakaladığınız hem de talihsizlikler yaşadığınız bir yerdir. Şirket üst düzey yöneticiniz (CEO) ile genel müdürünüzü düşünün şimdi de… Her ikisi de farklı kültürden, farklı bir aile yapısından gelen iki insan. İş yaşamına başladıklarından bu yana farklı pek çok deneyim içerisinde bulunmaları onları “Bulunmaz Hint kumaşı” yapacaktır. Çünkü elde edilen deneyimlerin bir kopyası yoktur. Herkesin elde ettiği tecrübeler sonucunda ulaşacağı deneyimler ve bilgiler başkadır. Herkesin, kendini sınama yöntemi de başkadır…
Bu nedenle yönetim şekli sorgulanmak istediğinde iki farklı düşünce yapısının ortaya çıktığını görmek de mümkündür. Üst düzey yöneticisinden, genel müdüre aktarılan hedefler, farklı stratejiler ile buluşacaktır. Genel müdürden, departman müdürüne gidecek olan bilgiler ise yine farklı bir şekillenmeye uğrayacak ve bu şekillen en üstten en ast pozisyona doğru ilerleyecektir. Tıpkı bir örüntü gibi, fakat her karedeki renkleri farklı bir örüntü…
İşte tam bu noktada, sosyoloji kavramının iş hayatında belirgin bir şekilde yer aldığı görülmektedir. Elde edilen deneyimler ve bilgiler farklı olduğu için işe eli değen her insanın da hamuru bu nedenle farklı olacaktır. Kurum yönetilmeye devam edecektir elbette fakat hiçbir zaman aynı şekilde üretilen fikirlerle de yönetilmeyecektir. Bunu sağlayan da sosyolojidir.
Sosyoloji, Düzen ve Disiplin
Tecrübe ve elde edilen deneyim ve bilgiler, zihin içerisinde kavramsal bir bütüne ulaşacağı için insan beyni içerisinde “harekete geç” ve “düzenle” olmak üzere komutlandırılacaktır. Örneğin, üst düzey yöneticisi yıllık satış hedefini yüzde 20 oranında arttırmak istediğini ve bu konuda personellerine yönelik ilişkileri düzenlemesi gerektiğini genel müdüre ilettiğinde, genel müdür bu durumu önce “düzenle” ve sonra “harekete geç” olarak yorumlayacaktır. İlk amaç satış hedeflerine ulaşılmasını sağlayacak stratejileri geliştirmek ve kararları almak olacaktır. Bu da belli bir disiplin çerçevesinde gerçekleşecektir. Disiplinin oluşturulabilmesi için de şirket içerisindeki toplumun eleştirilmesi, düzenlenmesi ve uyum sağlanacak hale getirilmesi gereklidir.
Özetle, iş yaşamında disiplin sağlanabilmesi için düzenlemek ve harekete geçmek şarttır. Şirket içerisinde uyumun yakalanabilmesi, buna bağlıdır.
“Başarı, zamanla kazanılan ve planlayabileceğin her şeyin ötesinde getiriler sağlayan küçük günlük disiplinler vasıtasıyla oluşur. – Robin Sharma”