Yılbaşı gecesini kutlamayı sevebilirsiniz, ben de fazlasıyla yeni yıl heyecanı yaşayan kişilerden biriyim. Bu gece bizlere yeni umutları, yeni heyecanları, mutluluk ve üzüntüleri anlatır. Yeniye doğru ilerlemek, pişmanlıklarımızı silmek ve yeni başlangıçlar yapmak için adeta fırsattır. Çünkü önümüzde koskoca bir yeni yıl vardır. 365 gün… Söyleyince ne de çok geliyor değil mi?
Peki hiç sene sonunda kendinize dair bir analiz yaptığınız oluyor mu? Yeni başlangıçlar kulağa tatlı geliyor olabilir. Kulağa tatlı gelen kısmı bir kenara bıraktığınızda, bütün bir yıl boyunca yaptığınız ve daha da önemlisi yapamadığınız şeyleri düşünüyor musunuz? Acaba neleri doğru, neleri yanlış yaptınız? Kaç tane kitap okudunuz? Kariyerinizde hangi adımları attınız? Hangi arkadaşlıklarınıza devam ediyorsunuz? Biten ilişkileriniz size ne öğretti? Bu yıl ne kadar başarılı/başarısız oldunuz?
Her yıl kendinizi kontrol etmeniz gerekiyor. Bunu bir check-up gibi de düşünebilirsiniz. Nasıl ki yılda bir kez tüm sağlık kontrollerinden geçiyorsanız, yaşadığınız bir yılı da sağlık kontrolüne sokmalısınız. Kendinize gerçekçi hedefler koymanız için kontrol edebildiğiniz şeylerin üzerinde durmanız gerekir. Bu alanda ünlü yazarlardan biri olan Darius Foroux şöyle der:
“Kontrol etmediğiniz şeyler hakkında hiç endişe duydunuz mu? Eğer bunu yapıyorsanız, kulübe hoş geldiniz, bu hepimize oluyor! Fakat endişe etmek zaman ve enerji kaybıdır. Endişe etmeyi bırakmanıza yardımcı olacak “İç Savaşlarınızı Kazanın” kitabımdan size küçük bir yaklaşım göstereceğim.
Belirttiğim durumu düşünün: İş yerinde bir müşteriyi üzecek bir hata yapıyorsunuz. Belki birine yanlış e-posta gönderdiniz. Belki de bir problemi çözmeyi unuttunuz. Ne olduğu önemli değil, iş yerinde bir şeylerin yanlış gittiğini düşünün. Öğrenince ne yaparsınız? Strese mi girersiniz? Rahatsız mı hissedersiniz? Kendinizi mi suçlarsınız? Ya da başkalarını mı suçlarsınız? Bunun kariyerinizin sonu olduğunu mu düşünürsünüz?
İşler ters gittiğinde en büyük düşmanımız kendimiz oluruz çünkü kontrol edemediğimiz şeylere odaklanırız. Bununla ilgili bir şeyler okumak önemlidir ama uygulamaya koymak bambaşkadır. Çünkü işler sarpa sardığında panik yapmaya meyilliyizdir. Kötü düşünmek yerine bir adım geri atın ve neyi kontrol edebildiğinize odaklanın.”
Neleri Kontrol Edebiliriz?
Kontrol edemeyeceğimiz pek çok şeyi ortaya sunabiliriz. Peki bizler Darius Foroux’un da dediği gibi neleri kontrol edebiliriz? Öncelikle arzularımızı kontrol edebiliriz. Arzularımızı kontrol etmek, düşünce ve hayal gücümüzü etkiler. Etkilenen düşünce yapımız, hareketlerimizi ve tavrımızı değiştirir. Böylelikle hareketlerimiz ve tavrımız üzerinde de kontrol sahibi oluruz. Değişen hareketler ve tavırlarda dolayısıyla edinmiş olduğumuz yargıları etkiler. Etkilenen yargılar da kararlı olduğumuz noktaları…
O halde basit bir şekilde özetleyebiliriz; arzularımız, hareketlerimiz ve tavrımız, yargılarımız ve kararlı olduğumuz noktalar, kontrol edebildiğimiz şeylerdir. Kontrol edebildiğimiz şeyler haricinde listede olmayan kısımlar, endişe ve kaygı duymamıza neden olabilir. İnsanlar belirsizlikten mutlaka korkar. Fakat bu durum aynı zamanda mantık dışıdır. Çünkü bilinmeyen bir şey hakkında endişe duymak, kontrol edilemeyen bir şey hakkında endişe duymak demektir.
Neden Kontrol Edemiyoruz?
Genel olarak şöyle bir yargıya sahibiz, “Önemli olan doğruyu yapmam.”
İşte bu cümle, hepimizin aslında hata yapmasına neden oluyor. Çünkü doğruyu yaptığımızı düşündüğümüz ve buna inandığımız zaman, iyi ya da kötü fark etmeksizin ulaştığımız sonucu değerlendirmiyoruz. Sonuca nasıl ulaştığımızı da düşünmüyoruz. Doğruyu yaptığımız müddetçe neyi, ne şekilde yaptığımızın bir önemi kalmıyor. Çünkü beynimiz, doğruya odaklanıyor, sonuca değil.
Bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüyorsanız, mutlaka yanlış olan bir şey vardır. Belki hata yaptığınızın bile farkında olamıyorsunuz. O zaman, dönem dönem kendinizi sorgulamak zorundasınız.
- Ben hata yapıyor muyum?
- Hayatımda yanlış olan ne var?
Bu iki soruyu sorarak, kendinizi sorgulayabilirsiniz. Hata yapıyorsanız, düzeltin. Yanlış giden bir şey varsa da mutlaka bir çözüm yolu bulun ve bu yolları geliştirin.
Kötü Şans Sadece Siz İnanırsanız Vardır
Yaşadığınız her kötü olayı, “Benim de hiç şansım yok!” diye yorumlarsanız, kötüye inanmış olursunuz. Kötü şans yalnızca siz ona inandığınız müddetçe vardır. İnanmıyorsanız, kötü şans ile karşı karşıya kalsanız bile bu durumu değiştirirsiniz. “Hep beni bulur böyle şeyler” demek yerine, “Bu durumu değiştirmeyelim” demelisiniz. Durumu kabul edip harekete geçmek, kendinizi geliştirmenin ve ilerletmenin de bir yoludur.
İşte tüm bu anlatmış olduklarım, her gün kendinizi yüzde 0,1 oranında ilerletmeniz ve geliştirmeniz için. Kendinize soracağınız tek bir soru, o gün içerisinde yüzde 0,1 oranında gelişmenizi sağlar. Hayatınızda mutlaka inişler ve çıkışlar olacaktır. Önemli olan kendinize gerçekçi bir hedef koymak, bu hedefe odaklanmak ve her gün hedefinizle ilgili olarak tutarlı bir şekilde, kontrol edebileceğiniz alanlara yoğunlaşmaktır.
İşte hayatınızı değiştirecek olan şey, tamamen budur.